11 Kasım 2019’da ‘Babacan’ın partisini Kırıkkale’de kim kuracak?’ başlıklı köşe yazım da Akçay’ı işaret eden şu ifadeleri kullanmıştım “…Özellikle Akçay - Beşir Atalay ilişkisi bu iddiaları güçlendiriyordu. Akçay’ın il başkanları toplantısını yok sayması, dün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte olduğu resmî profilinden kaldırması, Akçay’ın yeni kurulacak partinin kurucu il başkanı olma tezini güçlendirdi….Akçay’da acaba Solmaz gibi hakkında ki iddiaları net bir dille reddedip ‘sonuna kadar Erdoğan ve davamızın peşindeyim’ mi diyecek yoksa ANAP ve AK Parti’den sonra 3. bir partinin il başkanlığında ‘siyasete devam mı’ diyecek sanırım bunu kısa süre içerisinde öğreneceğiz...”
Bu yazımın hemen akabinde Akçay’ın cevabı açıklaması da şu olmuştu (25 Kasım tarihli köşe yazımdan) “Ben Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyorum ve yanındayım. Partimden ayrılmak gibi bir düşüncem yok. Yeni parti çalışmaları ile ilgili kimse ile görüşmedim. Siyasete AK Parti’de devam ediyorum ve edeceğim” Evet Akçay ‘Erdoğan’ın yanındayım. ’ dedikten sadece bir ay sonra partiden istifa etmiş.
Tabi burada sorulması gereken bazı sorular var. Bugün bu sorularımı soracağım. Cevap alır mıyım aldığım cevap Akçay’ın cevabı gibi ne kadar samimi(!) olur onu da zamanla görürüz.
1- Sayın Akçay; “Gördüğüm lüzum üzerine istifa ettim” diyorsunuz ve ekliyorsunuz “Hiçbir siyasi parti ve oluşumla görüşmem yoktur” O halde bana ‘Erdoğan’ı seviyorum ve yanındayım. Partimden ayrılmak gibi bir düşüncem yok. Siyasete AK Parti’de devam ediyorum ve edeceğim’ diye açıklama yaptıktan sadece bir ay sonra sizi istifa etmeye götüren gerekçe nedir?
2- İstifanızı neden gizlediniz? Eğer biz bu istifayı açığa çıkarmasaydık daha ne kadar süre bunu gizlemeyi düşünüyordunuz?
3- İkinci bir açıklamanızda “İstifa sürecim ve istifam çok önce olmasına rağmen sosyal medyada herhangi bir açıklama yapmamıştım. Bunun nedeni partinin zarar görmesini engellemek istememdir. Dün yerel basında çıkan haberler sonrası açıklama yapma gereği doğmuştur.” diyorsunuz. Sizin istifanızın partiye ne gibi bir zararı olurdu? İstifa ettikleri anda kamuoyunun bilgisi olduğu; Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergün gibi isimlerin istifasından daha mı çok zarar verirdiniz?
4- Size son sorum; bu istifanızı kimlerle paylaştınız?
Akçay, siyasette tek başına hareket eden bir isim değil. Yol arkadaşlığı yaptığı isimlere de sorularım var. Akçay’a sorduğum son sorudan yola çıkarak ;
1- Sayın Mehmet Saygılı; siz Akçay'la bir ekip olarak görülüyorsunuz. Aynı zamanda en yakın arkadaşlarınızdan biri. Mürsel Akçay’ın istifa ettiğinden haberiniz var mıydı? İstifa öncesi yada sonrası sizinle fikir alışverişi yaptı mı? Haberiniz varsa bu istifayı parti yöneticileri ile paylaştınız mı?
2- Beraber siyaset yaptığınız Akçay’ın istifa etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
3- AK Parti’den ayrılanların kurduğu yeni partilerle alakalı düşünceleriniz nelerdir? Bu güne kadar siyasette yol arkadaşlığı yaptığınız isimlerin o partilerle anılmasına nasıl bakıyorsunuz?
4- Yine Sayın Bahadır Kılıç ve Sayın Mustafa Kaplan; sizler de Akçay’ın çok yakın çevresinden ve Akçay başkanlığında siyaset yapan isimlersiniz. Sizin bu istifadan ne zaman haberiniz oldu? İstifayı bizim haberimizden öğrendiyseniz ortak hareket ettiğiniz bir ismin size dahi haber vermemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bundan sonra ki süreçte birlikteliğiniz (siyaseten) devam edecek mi?
5- Saygılı, Kılıç ve Kaplan; Akçay’ın istifasının ortaya çıkmasından sonra Akçay’la biraraya geldiniz mi?
Bir sorumda AK Parti siyasetinin Kırıkkale’de ki aktörlerine. Sizler bu istifayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda açıklamalarınızı bekliyorum. Aslında Akçay istifa ettiğinde açıklama yapsaydı, bu soruları sorma gereği olmazdı. Ancak istifasını gizlemesi ister istemez akıllara bu soruları getiriyor.
Gelelim başlığımda ki “AK Parti içinde ki kripto DEVA’cılar’ kısmına. DEVA’cılar dememin nedeni; Kırıkkale’de GELECEK Partisi’nden ziyade DEVA Partisi’ne bir yöneliş beklentisi. Kripto ne demek onu da hatırlatıyım; kripto siyasal inancını gizleyen kişilere verilen ad. Buradan hareketle AK Parti içerisinde çok sayıda kripto olduğunu düşünüyorum. Akçay’ın 6 ay önce istifa etmesine karşılık bunu gizlemesi, haber yapmasaydık gizlemeye devam edecek olması bunun bir kanıtı. Acaba daha kimler var bu sorunun cevabını bulmak gerekir. Burada görev teşkilata düşüyor. Genel bir araştırma yapılıp başka istifa olup olmadığını ortaya çıkarmalı. Özellikle DEVA Partisi’nin kuruluşunda önemli rol alan Beşir Atalay ve istifa eden Mürsel Akçay’la irtibatlı kişiler gözden geçirilmeli.
Son olarak görüyorum ki, Akçay’ın istifasından sonra sosyal medyada Erdoğan paylaşımları arttı. Aylardır suskun olan, Erdoğan’ı görmeyen partililer bir anda Erdoğan sevgisini kanıtlamak gereği duydular. Hatırlarsanız 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da Erdoğan aşkı depreşmişti. Sonra gördük ki o gün ‘vatan- millet- Sakarya, AK Parti, Erdoğan’ paylaşımları yapanların, bayrağı alıp meydana inenlerin önemli bir kısmının FETÖ ile bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı. Bu günde bir anda AK Parti - Erdoğan güzellemesi yapanları yarın başka partilerde görürsek şaşırmayalım diyorum. Unutmayalım; 26 Aralık’da istifa eden Akçay’da çok değil bir ay öncesinde “Erdoğan’ın yanındayım. Partimden ayrılma düşüncem yok. Siyasete AK Parti’de devam edeceğim' diyor ve ‘Erdoğan’ı seviyorum’ açıklamasında bulunuyordu.…
Bu yazımın hemen akabinde Akçay’ın cevabı açıklaması da şu olmuştu (25 Kasım tarihli köşe yazımdan) “Ben Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı seviyorum ve yanındayım. Partimden ayrılmak gibi bir düşüncem yok. Yeni parti çalışmaları ile ilgili kimse ile görüşmedim. Siyasete AK Parti’de devam ediyorum ve edeceğim” Evet Akçay ‘Erdoğan’ın yanındayım. ’ dedikten sadece bir ay sonra partiden istifa etmiş.
Tabi burada sorulması gereken bazı sorular var. Bugün bu sorularımı soracağım. Cevap alır mıyım aldığım cevap Akçay’ın cevabı gibi ne kadar samimi(!) olur onu da zamanla görürüz.
1- Sayın Akçay; “Gördüğüm lüzum üzerine istifa ettim” diyorsunuz ve ekliyorsunuz “Hiçbir siyasi parti ve oluşumla görüşmem yoktur” O halde bana ‘Erdoğan’ı seviyorum ve yanındayım. Partimden ayrılmak gibi bir düşüncem yok. Siyasete AK Parti’de devam ediyorum ve edeceğim’ diye açıklama yaptıktan sadece bir ay sonra sizi istifa etmeye götüren gerekçe nedir?
2- İstifanızı neden gizlediniz? Eğer biz bu istifayı açığa çıkarmasaydık daha ne kadar süre bunu gizlemeyi düşünüyordunuz?
3- İkinci bir açıklamanızda “İstifa sürecim ve istifam çok önce olmasına rağmen sosyal medyada herhangi bir açıklama yapmamıştım. Bunun nedeni partinin zarar görmesini engellemek istememdir. Dün yerel basında çıkan haberler sonrası açıklama yapma gereği doğmuştur.” diyorsunuz. Sizin istifanızın partiye ne gibi bir zararı olurdu? İstifa ettikleri anda kamuoyunun bilgisi olduğu; Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergün gibi isimlerin istifasından daha mı çok zarar verirdiniz?
4- Size son sorum; bu istifanızı kimlerle paylaştınız?
Akçay, siyasette tek başına hareket eden bir isim değil. Yol arkadaşlığı yaptığı isimlere de sorularım var. Akçay’a sorduğum son sorudan yola çıkarak ;
1- Sayın Mehmet Saygılı; siz Akçay'la bir ekip olarak görülüyorsunuz. Aynı zamanda en yakın arkadaşlarınızdan biri. Mürsel Akçay’ın istifa ettiğinden haberiniz var mıydı? İstifa öncesi yada sonrası sizinle fikir alışverişi yaptı mı? Haberiniz varsa bu istifayı parti yöneticileri ile paylaştınız mı?
2- Beraber siyaset yaptığınız Akçay’ın istifa etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
3- AK Parti’den ayrılanların kurduğu yeni partilerle alakalı düşünceleriniz nelerdir? Bu güne kadar siyasette yol arkadaşlığı yaptığınız isimlerin o partilerle anılmasına nasıl bakıyorsunuz?
4- Yine Sayın Bahadır Kılıç ve Sayın Mustafa Kaplan; sizler de Akçay’ın çok yakın çevresinden ve Akçay başkanlığında siyaset yapan isimlersiniz. Sizin bu istifadan ne zaman haberiniz oldu? İstifayı bizim haberimizden öğrendiyseniz ortak hareket ettiğiniz bir ismin size dahi haber vermemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bundan sonra ki süreçte birlikteliğiniz (siyaseten) devam edecek mi?
5- Saygılı, Kılıç ve Kaplan; Akçay’ın istifasının ortaya çıkmasından sonra Akçay’la biraraya geldiniz mi?
Bir sorumda AK Parti siyasetinin Kırıkkale’de ki aktörlerine. Sizler bu istifayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda açıklamalarınızı bekliyorum. Aslında Akçay istifa ettiğinde açıklama yapsaydı, bu soruları sorma gereği olmazdı. Ancak istifasını gizlemesi ister istemez akıllara bu soruları getiriyor.
Gelelim başlığımda ki “AK Parti içinde ki kripto DEVA’cılar’ kısmına. DEVA’cılar dememin nedeni; Kırıkkale’de GELECEK Partisi’nden ziyade DEVA Partisi’ne bir yöneliş beklentisi. Kripto ne demek onu da hatırlatıyım; kripto siyasal inancını gizleyen kişilere verilen ad. Buradan hareketle AK Parti içerisinde çok sayıda kripto olduğunu düşünüyorum. Akçay’ın 6 ay önce istifa etmesine karşılık bunu gizlemesi, haber yapmasaydık gizlemeye devam edecek olması bunun bir kanıtı. Acaba daha kimler var bu sorunun cevabını bulmak gerekir. Burada görev teşkilata düşüyor. Genel bir araştırma yapılıp başka istifa olup olmadığını ortaya çıkarmalı. Özellikle DEVA Partisi’nin kuruluşunda önemli rol alan Beşir Atalay ve istifa eden Mürsel Akçay’la irtibatlı kişiler gözden geçirilmeli.
Son olarak görüyorum ki, Akçay’ın istifasından sonra sosyal medyada Erdoğan paylaşımları arttı. Aylardır suskun olan, Erdoğan’ı görmeyen partililer bir anda Erdoğan sevgisini kanıtlamak gereği duydular. Hatırlarsanız 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da Erdoğan aşkı depreşmişti. Sonra gördük ki o gün ‘vatan- millet- Sakarya, AK Parti, Erdoğan’ paylaşımları yapanların, bayrağı alıp meydana inenlerin önemli bir kısmının FETÖ ile bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı. Bu günde bir anda AK Parti - Erdoğan güzellemesi yapanları yarın başka partilerde görürsek şaşırmayalım diyorum. Unutmayalım; 26 Aralık’da istifa eden Akçay’da çok değil bir ay öncesinde “Erdoğan’ın yanındayım. Partimden ayrılma düşüncem yok. Siyasete AK Parti’de devam edeceğim' diyor ve ‘Erdoğan’ı seviyorum’ açıklamasında bulunuyordu.…