BIYIĞI TERLEMEMİŞ 15’LİK DELİKANLILAR
Karabacak, “Zamanın en modern ordularına karşı, ayaklarında postal, sırtlarında bir parka dahi olmadan, günlerce hiç uyumadan, aç, susuz, toz, toprak içinde, kan revan içinde; tanka, topa süngüyle, iman dolu göğsüyle direnen, en keskin ayazlardan cehennemler yaratan kahraman Türk milletinin, tarihe kanlarıyla “Çanakkale geçilmez” yazdığı büyük zaferin 103. yıldönümünü idrak ediyoruz Çanakkale, toprağın her bir karışının kanla yoğrulduğu, vatan sevdasının canla imtihan edildiği, bıyığı terlememiş 15’lik delikanlıların, aksakallı dedelerin, kınalı al pürçekli ninelerin tüm dünyaya yiğitliği, mertliği bir kez daha öğrettiği, bir milletin işgale karşı top yekûn şahlanarak tarihin akışını değiştirdiği gerçek bir kahramanlık destanıdır.”
DÖNMEK YERİNE ÖLMEYİ GÖZE ALANLAR
“Çanakkale hak ile batılın, maddiyat ile maneviyatın belki de gelmiş geçmiş en çetin hesaplaşmasının sahnelendiği er meydanıdır. Bu er meydanından, şahsi geleceğini değil milletinin ortak geleceğini düşünenler, zoru gördüğünde dönmek yerine ölmeyi göze alanlar, şairin dizelerinde dile getirdiği gibi “İleri atılıp sellercesine, alnından vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine bu kara toprağa girenler” alınlarının akıyla çıkmış ve tarihin en nadide sayfalarındaki yerini almıştır.
EN ÇOK SAVAŞILAN KARA PARÇASIDIR
“Dememiz odur ki, bu topraklar öyle kolay vatan olmadı bizlere… Solan hayatlar, yıkılan hayaller, çekilen çilelerdir bizlere emanet kalan aslında… Bu bakımdan bu vatan, dünyanın belki de en pahalı, uğruna en çok bedel ödenen, en çok savaşılan kara parçasıdır. Bu bakımdan bu vatan, gelinlik kızlarımızın, gençlerimizin hayallerinin, umutlarımızın beşiği, çocuklarımızın, geleceğimizin teminatı, hepimizin bu dünyadaki en değerli, en vazgeçilmez somut varlığıdır” dedi.
Karabacak, “Zamanın en modern ordularına karşı, ayaklarında postal, sırtlarında bir parka dahi olmadan, günlerce hiç uyumadan, aç, susuz, toz, toprak içinde, kan revan içinde; tanka, topa süngüyle, iman dolu göğsüyle direnen, en keskin ayazlardan cehennemler yaratan kahraman Türk milletinin, tarihe kanlarıyla “Çanakkale geçilmez” yazdığı büyük zaferin 103. yıldönümünü idrak ediyoruz Çanakkale, toprağın her bir karışının kanla yoğrulduğu, vatan sevdasının canla imtihan edildiği, bıyığı terlememiş 15’lik delikanlıların, aksakallı dedelerin, kınalı al pürçekli ninelerin tüm dünyaya yiğitliği, mertliği bir kez daha öğrettiği, bir milletin işgale karşı top yekûn şahlanarak tarihin akışını değiştirdiği gerçek bir kahramanlık destanıdır.”
DÖNMEK YERİNE ÖLMEYİ GÖZE ALANLAR
“Çanakkale hak ile batılın, maddiyat ile maneviyatın belki de gelmiş geçmiş en çetin hesaplaşmasının sahnelendiği er meydanıdır. Bu er meydanından, şahsi geleceğini değil milletinin ortak geleceğini düşünenler, zoru gördüğünde dönmek yerine ölmeyi göze alanlar, şairin dizelerinde dile getirdiği gibi “İleri atılıp sellercesine, alnından vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine bu kara toprağa girenler” alınlarının akıyla çıkmış ve tarihin en nadide sayfalarındaki yerini almıştır.
EN ÇOK SAVAŞILAN KARA PARÇASIDIR
“Dememiz odur ki, bu topraklar öyle kolay vatan olmadı bizlere… Solan hayatlar, yıkılan hayaller, çekilen çilelerdir bizlere emanet kalan aslında… Bu bakımdan bu vatan, dünyanın belki de en pahalı, uğruna en çok bedel ödenen, en çok savaşılan kara parçasıdır. Bu bakımdan bu vatan, gelinlik kızlarımızın, gençlerimizin hayallerinin, umutlarımızın beşiği, çocuklarımızın, geleceğimizin teminatı, hepimizin bu dünyadaki en değerli, en vazgeçilmez somut varlığıdır” dedi.