Haberimize konunun muhatabı olan temizlik müdüründen aksi bir açıklama gelmedi. Temizlik müdürlüğünün bağlı bulunduğu Belediye Başkan Yardımcısı Erol Bakır’dan bir açıklama gelmedi. Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’dan bir açıklama gelmedi. Peki kimden geldi? Çocuklarının rızkını temin etmek için çalışan belediye personelinden. Kurumsal bir yapıya sahip olduğu bilinen belediyeden kurumsal tek bir açıklama yapılmazken, bu görev belediye personeline havale edildi. Bir grup çalışan ve bazı sahte hesaplar vasıtasıyla belli ki bir talimat üzerine ortak kelimelerle yalancılıkla itham edildik. Kullanılan kelimeler aynı; ‘Bende belediye çalışanıyım. Ne maskesiz ne ekipmansız hatta ateş ölçülerek işe gidiyoruz. Yalan haber yapıyorsunuz. Başkanımızı seviyoruz. Allah razı olsun onu çekemiyorsunuz vs vs.’ Tabi tehditkar kelimeler kullanan, hakaret edenlerde olmuyor değil. Neyse benim çalışan işçilere diyeceğim birşey yok. Çoğu haberi bile okumadan mecburen bizi yalanlayıp başkanı övüyorlar. Çünkü öyle yapmaları isteniyor. Haberi yalanlayın, gazeteciyi kötüleyin ve linç edin. Muhtemelen bu yazının altına da aynısını yapacaklardır. Yapmasına yapsınlar da o zaman bazı şeyleri açığa kavuşturalım ki kamuoyu öğrensin.
Sayın Saygılı buradan size çok açık ve net olarak soruyorum; bir yada birkaç temizlik görevlisi tarafından belediye aleyhine Cimer’e şikayet başvurusu yapıldı mı yapılmadı mı? Haberimiz yalan mı gerçek mi? Bizi yalancı çıkarmaya çalıştığınız konunun aslını lütfen kamuoyuna açıklayın. Sizde çok iyi bilirsiniz ki biz iyice araştırmadan, doğruluğundan yüzde yüz emin olmadan hiçbir iddiayı veyahut bize ulaşan bilgiyi haber yapmayız. Bizi tanırsınız. Eğer ‘bu haber yalan, hiçbir çalışanımız bizi şikayet etmedi’ diyorsanız o zaman sağlık bakanlığından, valilikten araştırın isterseniz. Olabilir ya belki belediyenizden haberiniz yoktur veyahut biliyorsunuzda bilmek işinize gelmiyordur. Aslında bu haberin diğer haberlerimizden bir farkı yoktu bizim için. Bir işçinin çalıştığı kurumu şikayet etmesi haber değeri taşıyordu bizde yaptık ve geçti ancak sizin bizi yalancı çıkarma gayretiniz konuyu bu noktaya getirdi.
İŞÇİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK SİZE YAKIŞMIYOR
Sayın Saygılı; eleştiriye çok kapalısınız. İstiyorsunuz ki bu şehirde aleyhinize tek kelime yazılmasın, tek söz konuşulmasın. Herkes sizi övsün. Size ikinci bir soru soracağım; siz dört dörtlük kusursuz bir başkan mısınız? Eğer derseniz ki ‘evet ben kusursuzum. Hatasızım’ o vakit size diyecek tek sözüm olmaz. Yok derseniz ki ‘tabi bende beşerim, hatalarım yanlışlarım olabilir’ o zaman eleştiriye açık olun. En ufak eleştiride aleyhinize yazanları sosyal medyadan linç ettirmeye, farklı yöntemlerle susturmaya çalışmayın. Hele hele bunu çalışan personelleriniz üzerinden yapmak size hiç yakışmıyor. Lütfen siyasetinize asgari ücretle çalışan, ekmeğinin peşinde olan insanları karıştırmayın. Çok çalışın, güzel işler yapın bize ve halka sizi eleştirecek malzeme bırakmayın. Emin olun bundan gazeteci olarak da halk olarak da mutlu oluruz.
SON BİR YILINIZ HAYAL KIRIKLIĞI
Bakın biz sizi 5 yıllık ilk belediye başkanlığınız döneminde övdük. İlk defa seçilmiştiniz. Her ne kadar temel sorunları çözülmüş olsa da ekonomik açıdan sıkıntılı bir belediye almıştınız. Sizin de tabirinizle 5 seçim bir darbe girişimi gördünüz. Bu nedenle sizi teşvik edici haberler yaptık. Sizde bu süreçte belediyeyi ekonomik anlamda toparladınız. Rant alanı olarak kullanılabilecek yere park yaptınız. Rutin hizmetleri aksatmadınız. Halkta dürüst başkan imajı oluştu. İlk döneminiz için size ‘İyi Başkan’ diye yazan da benim. İlk döneminizle ilgili övgülerim halen de geçerli. Sonra önemli bir farkla başkanlığı tekrar kazandınız. 5 yıllık başkanlık sürecinden elde ettiğiniz tecrübe ile daha güzel işler yapacağınıza inandık. Ama kusura bakmayın da ikinci döneminiz tam bir hayal kırıklığı. Adeta bir yıldır yatıyorsunuz. Mahalleleri biz gezin vatandaş tepkili. Farkla seçimi kazanmanın verdiği bir rehavet mi yoksa ‘adam seçime daha çok var bu millet unutkan. Son bir iki yıl birşeyler yaparım’ anlayışı mı bilemiyorum ama üzerinizde bir rehavet var. Makamınıza dahi gitmiyorsunuz. Vatandaşla görüşmemek için vaktinizi Kırıkkale Evlerinde, park bahçeler, zabıta müdürlüklerinde oturarak geçiriyorsunuz. Bunun adını da ‘belediye de gelen gidenden çalışamıyorum’ koymuşsunuz. Belediyenin giriş katında bulunan televizyonda kaç yıldır Büyük Şehri Parkı reklamı dönüyor. Yıllardır o ekrana koyacak ikinci bir çalışmanız olmadı. Belediye meclis toplantılarına bile katılmıyorsunuz. Anlaşılan ilginizi çekecek bir konu görüşülmüyor o toplantılarda.
PANDEMİ SÜRECİNDE ZAYIF KALDINIZ
Sayın Saygılı; Bir pandemi süreci geçiriyoruz. Birçok belediye devlet refleksini beklemeden, halkı için bir takım uygulamalar yaparken siz hep devletin alacağı kararları beklediniz. ‘Nasıl olsa devlet tedbir alır bekleyelim’ dediniz. Düşünün , paylaşacak bir çalışma bulamadığınızdan meclis toplantılarının tüm Türkiye de 3 ay iptal edilmesini bile sanki kendi aldığınız bir tedbir gibi basın kuruluşları ile paylaştınız. Pazar yerinde 3-4 hafta maske dağıttınız sonra onu da bıraktınız. Müdürleriniz valiliğin dağıttığı maskeleri alıp dağıtmaya çalıştı. Maske dağıtım işini bile doğru düzgün yapamadınız. Boş meydanı ikide bir yıkattırmakla, çöp kamyonunun arkasına konulan tüple ilaç sıkmakla tedbir almış olmuyorsunuz. Daha bu süreçte hiç girmediğiniz sokaklar var. Kendi sosyal medya hesabınızın altına sokak ismi vererek ‘buraya da gelin’ diye yakınanlar var. Görün bunları. Hayata geçirdiğiniz birkaç çalışmayı da kamuoyunun baskısı, bizlerin yazıları sonucu yaptınız. Yani biraz zoraki oldu. Kabul edin zayıf kaldınız Sayın Başkan.
NEDEN HEP VALİ BEY ÖVÜLÜYOR?
Size bir soru daha; son bir yılı aşkındır bu şehirde kim övülüyor? Ben söyleyeyim Vali Yunus Sezer. Gazetecisi, halkı, siyasetçisi herkesin dilinde haklı olarak Sayın Vali Sezer var. Hakkınızda kendi sosyal medya hesabından tek kelime paylaşmayan size yakın gazete patronları bile Vali Sezer için övgü dolu paylaşımlar yapıyorlar. Oysa bu şehirde icraanın başı sizsiniz. Ama Kırıkkale İnsanı hep Vali Beyin çalışmalarını konuşuyor. Vali Beyle ilgili geçenlerde bir eleştiri yazısı sonrası şehrin her kesiminden Sayın Sezer’e destek paylaşımları yapılırken, sizinle alakalı eleştirilere neden sadece bir grup belediye çalışanı, sizi seven birkaç kişi ve sahte hesaplar dışında kimse ses çıkarmıyor. Bunları bir düşünün bence. Bir şehirde yalnızca, atama ile gelen ve devletin temsilcisi konumunda ki vali övülüyorsa bu, o şehirde icraanın başı konumunda ki yerel siyasetçilerinin zayıf kaldığının göstergesidir. Yarın Kırıkkale’de kalıp kalmayacağı belli olmayan Vali Beye, şehre kazandırdıkları noktasında yapılan her övgü aynı zamanda size yapılan bir eleştiridir. Dikkat edin halk Vali Bey’den bahsederken ‘şehir için çalışan tek kişi’ diyor. Altını çiziyorum ‘tek kişi’...
BAŞKAN YARDIMCISI ATAYAMADINIZ
Size çok yakın bir gazete sahibi sohbetlerinde sizinle ilgili şöyle bir yorumda bulunuyormuş; ‘Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’yı sevmiyorum ama arkadaş Mehmet Saygılı’yı çok seviyorum.’ En yakınınızda ki insanları bu düşünceye iten sebep ne acaba? Belediye başkanlığınızı neden sevmiyor? Biz size açıkça eksiklerinizi söylüyoruz. Yüzünüze sizi övüp arkanızda böyle yorumlar yapmıyoruz. Eleştirmekle kalmayıp size tavsiyelerde bulunuyoruz. Diyoruz ki; halkın içine girin. Belediyeye arka kapıdan girip arka kapıdan çıkıyorsunuz. Açın kapılarınızı. Tabi ki halkın sizden istekleri olacak. Bundan korkmayın. Benden talepde bulunacaklar diye onlardan uzak durmayın. Bir yıldır Harun Ulusoy’un yerine bir belediye başkan yardımcısı atayamadınız. Beğenirsiniz beğenmezsiniz ama Ulusoy halkın belediye de ki kontak noktasıydı. Onun görevden alınmasından sonra halkın belediye de temas ettiği bir yönetici kalmadı. Yerine kimseyi bulamayıp, siz de kapılarınızı kapatınca belediye ile halk iyice koptu. En kısa sürede halkla diyalog kurabilecek bir belediye başkan yardımcısı bulun. Çevrenizi genişletin. Görüştüğünüz çok dar bir çevreniz var.
RİSK ALMAKTAN KAÇINIYORSUNUZ
Yine de geç kalınan birşey yok. Daha önümüzde 4 yılınız var. Bi toparlanın. Üzerinizde ki ölü toprağını bi atın. Bugünden baktığımız zaman görünen o ki bu başkanlıkta ki son döneminiz. Gelecekle ilgili vekillik niyetiniz olduğunu duyuyorum. Gerçi Deva Partisi’nin teşkilatlanması, Beşir Atalay ile olan yakınlığınız, ikinci 5 yıllık performansınız AK Parti’nin size bakışını nasıl etkiler bunları ileride konuşuruz ama sanki vekillik hedefi nedeniyle risk almaktan geri duruyorsunuz gibi. İşçi maaşını ödeyemem endişesi ile belediye kaynaklı yatırımlardan kaçınıp devlet kaynaklı yatırımlara bel bağlamış durumdasınız. Kendi projeleriniz gibi sunduğunuz hali hazırda ki gençlik merkezi, millet bahçesi gibi yatırımlar belediyenin değil merkezi hükümetin yatırımları. Bize özel değil bakanlıklar tarafından her şehre yapılıyor. Kaldı ki bu projelerin ilimize yapılmasında Vali Yunus Sezer ve Milletvekili Ramazan Can’ın katkısı yadsınamaz. 6 yılda açtığınız bir adet adına konak dediğiniz tek katlı yapıyla ancak günü kurtarırsınız. Seçimde halkın size verdiği güvenoyunun karşılığı bu değil. Bilesiniz.
SİZDEN SADECE HİZMET BEKLİYORUZ
Sayın Saygılı; yazılarımızdan korkmayın. Merak etmeyin biz size düşman değiliz. Siz, yüzünüze sizi pohpohlayıp arkanızdan konuşanlara dikkat edin. Onlardan korkun. Biz halkın düşüncelerini aktarırız. İlk döneminizde halk sizi sevdi destekledi bizde destekledik. Bu dönem ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama halk size tepkili. Sizden icraat bekleniyor, verdiğiniz sözlerin yerine gelmesi isteniyor. Bizde onların seslerini size duyuruyoruz. Sizden Ayrıntı Gazetesi olarak şehre hizmet dışında buradan açıkça ilan ediyorum başka hiçbir beklentimiz, talebimiz yok, olmayacakta. Bizi susturmak, haberlerimizi yalanlamak için harcadığınız zamanı ve meşgul ettiğiniz personeli şehre hizmet etmek için kullanın. Herşeyi bilme şansınız yok. Ortak akıl üretin. Fayda sağlayacağınıza inandığınız insanlardan fikir desteği isteyin. (Ama bu yakın arkadaşınız olan belki de gayri resmi danışmanınız konumunda ki Bahadır Kılıç olmasın zira kendileri AK Parti’ye koca Anavatan Partisi’ni baraj altına düşürüp gelmişti.)
MESAİ ÜCRETLERLERİNE Bİ BAKIN
Son bir not; belediye işçileri özellikle mesai ücretleri konusunda rahatsızlıklarını bildiriyorlar. Araştırın isterseniz. Müdürlerinize sorun. Mesaiyi istediklerine veriyorlarmış. Şu anda arkanızda bi işçi kaldı onlardan da olmayın. Ben işçilerin bana söylediklerini söylüyorum. Gerisi size kalmış.
ZAMAN ALEYHİNİZE İŞLİYOR
Sonuç olarak Sayın Saygılı; eksiklikleriniz var. Sadece maaş ödeyerek dürüst başkan imajı ile 2. dönemi götüremezsiniz. Belediyeden çıkmayan isimler bile ‘dürüst başkan imajından ilk dönem ekmek yedi bu dönem yiyemez’ yorumunda bulunuyor. Dikkat edin şu anda zaman böyle giderseniz sizin aleyhinize işliyor. İvedilikle harekete geçin. Şehir biraz da sizin icraatlarınızı konuşsun. Uyarıları dikkate alın. Ego yapmayın.
Aslında yerel gündemi hiç konuşmayan, kendilerini adeta unutturan muhalefet parti temsilcilerinin de bu süreçte etkisi var da neyse yazı çok uzadı. Onu da diğer yazımda değerlendireyim artık.
Murat BULUT
Sayın Saygılı buradan size çok açık ve net olarak soruyorum; bir yada birkaç temizlik görevlisi tarafından belediye aleyhine Cimer’e şikayet başvurusu yapıldı mı yapılmadı mı? Haberimiz yalan mı gerçek mi? Bizi yalancı çıkarmaya çalıştığınız konunun aslını lütfen kamuoyuna açıklayın. Sizde çok iyi bilirsiniz ki biz iyice araştırmadan, doğruluğundan yüzde yüz emin olmadan hiçbir iddiayı veyahut bize ulaşan bilgiyi haber yapmayız. Bizi tanırsınız. Eğer ‘bu haber yalan, hiçbir çalışanımız bizi şikayet etmedi’ diyorsanız o zaman sağlık bakanlığından, valilikten araştırın isterseniz. Olabilir ya belki belediyenizden haberiniz yoktur veyahut biliyorsunuzda bilmek işinize gelmiyordur. Aslında bu haberin diğer haberlerimizden bir farkı yoktu bizim için. Bir işçinin çalıştığı kurumu şikayet etmesi haber değeri taşıyordu bizde yaptık ve geçti ancak sizin bizi yalancı çıkarma gayretiniz konuyu bu noktaya getirdi.
İŞÇİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK SİZE YAKIŞMIYOR
Sayın Saygılı; eleştiriye çok kapalısınız. İstiyorsunuz ki bu şehirde aleyhinize tek kelime yazılmasın, tek söz konuşulmasın. Herkes sizi övsün. Size ikinci bir soru soracağım; siz dört dörtlük kusursuz bir başkan mısınız? Eğer derseniz ki ‘evet ben kusursuzum. Hatasızım’ o vakit size diyecek tek sözüm olmaz. Yok derseniz ki ‘tabi bende beşerim, hatalarım yanlışlarım olabilir’ o zaman eleştiriye açık olun. En ufak eleştiride aleyhinize yazanları sosyal medyadan linç ettirmeye, farklı yöntemlerle susturmaya çalışmayın. Hele hele bunu çalışan personelleriniz üzerinden yapmak size hiç yakışmıyor. Lütfen siyasetinize asgari ücretle çalışan, ekmeğinin peşinde olan insanları karıştırmayın. Çok çalışın, güzel işler yapın bize ve halka sizi eleştirecek malzeme bırakmayın. Emin olun bundan gazeteci olarak da halk olarak da mutlu oluruz.
SON BİR YILINIZ HAYAL KIRIKLIĞI
Bakın biz sizi 5 yıllık ilk belediye başkanlığınız döneminde övdük. İlk defa seçilmiştiniz. Her ne kadar temel sorunları çözülmüş olsa da ekonomik açıdan sıkıntılı bir belediye almıştınız. Sizin de tabirinizle 5 seçim bir darbe girişimi gördünüz. Bu nedenle sizi teşvik edici haberler yaptık. Sizde bu süreçte belediyeyi ekonomik anlamda toparladınız. Rant alanı olarak kullanılabilecek yere park yaptınız. Rutin hizmetleri aksatmadınız. Halkta dürüst başkan imajı oluştu. İlk döneminiz için size ‘İyi Başkan’ diye yazan da benim. İlk döneminizle ilgili övgülerim halen de geçerli. Sonra önemli bir farkla başkanlığı tekrar kazandınız. 5 yıllık başkanlık sürecinden elde ettiğiniz tecrübe ile daha güzel işler yapacağınıza inandık. Ama kusura bakmayın da ikinci döneminiz tam bir hayal kırıklığı. Adeta bir yıldır yatıyorsunuz. Mahalleleri biz gezin vatandaş tepkili. Farkla seçimi kazanmanın verdiği bir rehavet mi yoksa ‘adam seçime daha çok var bu millet unutkan. Son bir iki yıl birşeyler yaparım’ anlayışı mı bilemiyorum ama üzerinizde bir rehavet var. Makamınıza dahi gitmiyorsunuz. Vatandaşla görüşmemek için vaktinizi Kırıkkale Evlerinde, park bahçeler, zabıta müdürlüklerinde oturarak geçiriyorsunuz. Bunun adını da ‘belediye de gelen gidenden çalışamıyorum’ koymuşsunuz. Belediyenin giriş katında bulunan televizyonda kaç yıldır Büyük Şehri Parkı reklamı dönüyor. Yıllardır o ekrana koyacak ikinci bir çalışmanız olmadı. Belediye meclis toplantılarına bile katılmıyorsunuz. Anlaşılan ilginizi çekecek bir konu görüşülmüyor o toplantılarda.
PANDEMİ SÜRECİNDE ZAYIF KALDINIZ
Sayın Saygılı; Bir pandemi süreci geçiriyoruz. Birçok belediye devlet refleksini beklemeden, halkı için bir takım uygulamalar yaparken siz hep devletin alacağı kararları beklediniz. ‘Nasıl olsa devlet tedbir alır bekleyelim’ dediniz. Düşünün , paylaşacak bir çalışma bulamadığınızdan meclis toplantılarının tüm Türkiye de 3 ay iptal edilmesini bile sanki kendi aldığınız bir tedbir gibi basın kuruluşları ile paylaştınız. Pazar yerinde 3-4 hafta maske dağıttınız sonra onu da bıraktınız. Müdürleriniz valiliğin dağıttığı maskeleri alıp dağıtmaya çalıştı. Maske dağıtım işini bile doğru düzgün yapamadınız. Boş meydanı ikide bir yıkattırmakla, çöp kamyonunun arkasına konulan tüple ilaç sıkmakla tedbir almış olmuyorsunuz. Daha bu süreçte hiç girmediğiniz sokaklar var. Kendi sosyal medya hesabınızın altına sokak ismi vererek ‘buraya da gelin’ diye yakınanlar var. Görün bunları. Hayata geçirdiğiniz birkaç çalışmayı da kamuoyunun baskısı, bizlerin yazıları sonucu yaptınız. Yani biraz zoraki oldu. Kabul edin zayıf kaldınız Sayın Başkan.
NEDEN HEP VALİ BEY ÖVÜLÜYOR?
Size bir soru daha; son bir yılı aşkındır bu şehirde kim övülüyor? Ben söyleyeyim Vali Yunus Sezer. Gazetecisi, halkı, siyasetçisi herkesin dilinde haklı olarak Sayın Vali Sezer var. Hakkınızda kendi sosyal medya hesabından tek kelime paylaşmayan size yakın gazete patronları bile Vali Sezer için övgü dolu paylaşımlar yapıyorlar. Oysa bu şehirde icraanın başı sizsiniz. Ama Kırıkkale İnsanı hep Vali Beyin çalışmalarını konuşuyor. Vali Beyle ilgili geçenlerde bir eleştiri yazısı sonrası şehrin her kesiminden Sayın Sezer’e destek paylaşımları yapılırken, sizinle alakalı eleştirilere neden sadece bir grup belediye çalışanı, sizi seven birkaç kişi ve sahte hesaplar dışında kimse ses çıkarmıyor. Bunları bir düşünün bence. Bir şehirde yalnızca, atama ile gelen ve devletin temsilcisi konumunda ki vali övülüyorsa bu, o şehirde icraanın başı konumunda ki yerel siyasetçilerinin zayıf kaldığının göstergesidir. Yarın Kırıkkale’de kalıp kalmayacağı belli olmayan Vali Beye, şehre kazandırdıkları noktasında yapılan her övgü aynı zamanda size yapılan bir eleştiridir. Dikkat edin halk Vali Bey’den bahsederken ‘şehir için çalışan tek kişi’ diyor. Altını çiziyorum ‘tek kişi’...
BAŞKAN YARDIMCISI ATAYAMADINIZ
Size çok yakın bir gazete sahibi sohbetlerinde sizinle ilgili şöyle bir yorumda bulunuyormuş; ‘Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’yı sevmiyorum ama arkadaş Mehmet Saygılı’yı çok seviyorum.’ En yakınınızda ki insanları bu düşünceye iten sebep ne acaba? Belediye başkanlığınızı neden sevmiyor? Biz size açıkça eksiklerinizi söylüyoruz. Yüzünüze sizi övüp arkanızda böyle yorumlar yapmıyoruz. Eleştirmekle kalmayıp size tavsiyelerde bulunuyoruz. Diyoruz ki; halkın içine girin. Belediyeye arka kapıdan girip arka kapıdan çıkıyorsunuz. Açın kapılarınızı. Tabi ki halkın sizden istekleri olacak. Bundan korkmayın. Benden talepde bulunacaklar diye onlardan uzak durmayın. Bir yıldır Harun Ulusoy’un yerine bir belediye başkan yardımcısı atayamadınız. Beğenirsiniz beğenmezsiniz ama Ulusoy halkın belediye de ki kontak noktasıydı. Onun görevden alınmasından sonra halkın belediye de temas ettiği bir yönetici kalmadı. Yerine kimseyi bulamayıp, siz de kapılarınızı kapatınca belediye ile halk iyice koptu. En kısa sürede halkla diyalog kurabilecek bir belediye başkan yardımcısı bulun. Çevrenizi genişletin. Görüştüğünüz çok dar bir çevreniz var.
RİSK ALMAKTAN KAÇINIYORSUNUZ
Yine de geç kalınan birşey yok. Daha önümüzde 4 yılınız var. Bi toparlanın. Üzerinizde ki ölü toprağını bi atın. Bugünden baktığımız zaman görünen o ki bu başkanlıkta ki son döneminiz. Gelecekle ilgili vekillik niyetiniz olduğunu duyuyorum. Gerçi Deva Partisi’nin teşkilatlanması, Beşir Atalay ile olan yakınlığınız, ikinci 5 yıllık performansınız AK Parti’nin size bakışını nasıl etkiler bunları ileride konuşuruz ama sanki vekillik hedefi nedeniyle risk almaktan geri duruyorsunuz gibi. İşçi maaşını ödeyemem endişesi ile belediye kaynaklı yatırımlardan kaçınıp devlet kaynaklı yatırımlara bel bağlamış durumdasınız. Kendi projeleriniz gibi sunduğunuz hali hazırda ki gençlik merkezi, millet bahçesi gibi yatırımlar belediyenin değil merkezi hükümetin yatırımları. Bize özel değil bakanlıklar tarafından her şehre yapılıyor. Kaldı ki bu projelerin ilimize yapılmasında Vali Yunus Sezer ve Milletvekili Ramazan Can’ın katkısı yadsınamaz. 6 yılda açtığınız bir adet adına konak dediğiniz tek katlı yapıyla ancak günü kurtarırsınız. Seçimde halkın size verdiği güvenoyunun karşılığı bu değil. Bilesiniz.
SİZDEN SADECE HİZMET BEKLİYORUZ
Sayın Saygılı; yazılarımızdan korkmayın. Merak etmeyin biz size düşman değiliz. Siz, yüzünüze sizi pohpohlayıp arkanızdan konuşanlara dikkat edin. Onlardan korkun. Biz halkın düşüncelerini aktarırız. İlk döneminizde halk sizi sevdi destekledi bizde destekledik. Bu dönem ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama halk size tepkili. Sizden icraat bekleniyor, verdiğiniz sözlerin yerine gelmesi isteniyor. Bizde onların seslerini size duyuruyoruz. Sizden Ayrıntı Gazetesi olarak şehre hizmet dışında buradan açıkça ilan ediyorum başka hiçbir beklentimiz, talebimiz yok, olmayacakta. Bizi susturmak, haberlerimizi yalanlamak için harcadığınız zamanı ve meşgul ettiğiniz personeli şehre hizmet etmek için kullanın. Herşeyi bilme şansınız yok. Ortak akıl üretin. Fayda sağlayacağınıza inandığınız insanlardan fikir desteği isteyin. (Ama bu yakın arkadaşınız olan belki de gayri resmi danışmanınız konumunda ki Bahadır Kılıç olmasın zira kendileri AK Parti’ye koca Anavatan Partisi’ni baraj altına düşürüp gelmişti.)
MESAİ ÜCRETLERLERİNE Bİ BAKIN
Son bir not; belediye işçileri özellikle mesai ücretleri konusunda rahatsızlıklarını bildiriyorlar. Araştırın isterseniz. Müdürlerinize sorun. Mesaiyi istediklerine veriyorlarmış. Şu anda arkanızda bi işçi kaldı onlardan da olmayın. Ben işçilerin bana söylediklerini söylüyorum. Gerisi size kalmış.
ZAMAN ALEYHİNİZE İŞLİYOR
Sonuç olarak Sayın Saygılı; eksiklikleriniz var. Sadece maaş ödeyerek dürüst başkan imajı ile 2. dönemi götüremezsiniz. Belediyeden çıkmayan isimler bile ‘dürüst başkan imajından ilk dönem ekmek yedi bu dönem yiyemez’ yorumunda bulunuyor. Dikkat edin şu anda zaman böyle giderseniz sizin aleyhinize işliyor. İvedilikle harekete geçin. Şehir biraz da sizin icraatlarınızı konuşsun. Uyarıları dikkate alın. Ego yapmayın.
Aslında yerel gündemi hiç konuşmayan, kendilerini adeta unutturan muhalefet parti temsilcilerinin de bu süreçte etkisi var da neyse yazı çok uzadı. Onu da diğer yazımda değerlendireyim artık.
Murat BULUT
Tartışma olmasını istemem ama Kırıkkale belediyesine Keskinli birisi lazımdı. Keskinli birisi olmadığı için Kırıkkale de iktidar partisi oy kaybetti. Ama son zamanlarda Sayın valimiz Yunus Sezer Kırıkkale'yi ihya etti çalışmaları çok güzel Allah yolunu açık etsin