17 – 25 Aralık darbe girişiminin üzerinden 8 sene geçti, 15 Temmuz hain darbe girişimin üzerinden de 5 yıl geçti. Geçen bu süreçte devletimiz FETÖ yapılanmaları ile kimi zaman inine girerek, kimi zamanda gecikerek mücadele etti. Aradan geçen zamana baktığımızda FETÖ’cülerin aynı çizgide durduklarını, aynı eylemlerine devam ettiklerini büyük bir üzüntü ile izliyoruz.
Ayrıntı Gazetesi olarak FETÖ’nün devletin her kademesine sızdığı ve en güçlü olduğu dönemde dahi bu hain terör örgütü ile mücadele geçmişimiz bulunmaktadır. Bu hain örgütün her türlü kara propagandası ile mücadele etmiş, her türlü tehditlerine karşı dim dik durmuş bir yayın organı olarak, ifşa olduktan sonra dahi aynı örgütün, aynı elemanları üzerinden aynı eylemleri yaptıklarını görmek bizleri gelecek adına endişelendirmektedir.
FETÖ’nün kirli tarihini araştırdığımız da devletimizin sinir uçlarında, kritik noktalarında ki kişileri örgütleri tarafına çekmeyi amaçladıklarını, başaramadıklarında ise karalama kampanyaları ile yerinden edip, yerine kendi teröristlerini yerleştirdiklerini görüyoruz. Yine halkımız tarafından sevilen, benimsenen, devlet ile vatandaş arasında başarılı bir köprü kuran devlet adamlarını her fırsatta iftiralarla, yalanlarla, yanlışlarla, kara propagandalarla halkın gözünden düşürüp, devletimizin başarılı devlet adamları listesinden düşürdüklerine tanık oluyoruz. FETÖ gibi PKK gibi terör örgütlerinin en büyük korkusu vatandaşı ile devletin barışık olmasıdır. Bu sebepledir ki vatandaş tarafından sevilen, sayılan, saygı duyulan ve güvenilen bürokratlar tarih boyunca terör örgütlerinin bir numaralı hedefleri olarak göze çarpmaktadır. Hizbullah Terör Örgütünün, Gaffar Okkan’ı Şehit etmesi, bu olaya verilecek en net örnektir…
Evet, 17-25 girişimlerinin üzerinden 8 sene, 15 Temmuz hain darbe giriminin üzerinden 5 yıl geçti ki, FETÖ aynı çizgisinde, aynı elemanları ile aynı eylemlerine devam etmekte. Maalesef gerek kamuoyu ve gerekse kamu görevlileri de bu hain saldırılara karşı adeta kulak kısmakta ve hatta FETÖ’nün oyunlarına gelmekte…
Son birkaç gündür Kırıkkale, hiç birimizin istemeyeceği şekilde gündem olmakta. Kırıkkale Valiliği önünde yaşanan skandal önce Kırıkkale gündeminde sonra da ülke gündeminde yerini aldı. Öncelikle Ayrıntı Gazetesi olarak bu olayın gerçek bir skandal olduğunu ifade edip, kaosa sebebiyet veren memurların gerekli hukuki yaptırımlara maruz kalacağından hiç şüphemiz olmadığı belirtmek isteriz. Ayrıntı Gazetesi olarak tavrımız bu olayı savunmak değil, bir veya birkaç memurun işbilmezliklerinden doğan hatanın Kırıkkale Valisine mal edilmeye çalışılmasına karşı bir duruş sergilemektir.
Evvela, bütün Kırıkkale tanık olduk ki, Kırıkkale Valimiz Sayın Yunus Sezer hem şehrimizin gelişimi adına mükemmel yatırımlara imza atmış hem de sosyal yardımlaşma konusunda bu zamana kadar tanık olmadığımız çalışmalar yapmış, kaliteli bir devlet adamıdır. Üstelik yaptığı hiçbir çalışmayı şov amaçlı kullanmayıp, övgüler aldığında ise mahcup olacak kadar mütevazı bir kişiliğe sahiptir. Böyle bir Devlet Adamının Kırıkkale’de olması, Kırıkkale’miz adına büyük bir şans, FETÖ gibi yapılanmalar adına adeta bir buhrandır. Oba Köy, Dinek Dağı Safari Parkı, Çeşnigir Kanyonu, Dinek Yöresel Ürünleri gibi yatırımların hepsini bir kenara bırakalım, Huzur Köy adını verdiği ve uyuşturucu bağımlılığından kurtulmaya çalışan kişileri rehabilite ettiği için sadece bunun için Kırıkkale’ye büstü dikilmesi gereken bir adamdır, Yunus Sezer.
Bugün birkaç iş bilmez memurun sebebiyet verdiği çirkin görüntüleri, fetöcü olduğu devlet kayıtlarında sabit olan ve sırf itirafçı olduğu için dışarıda oksijen tüketen bir kişinin medya organı aracılığı ile gündeme getirip, bu görüntüler üzerinden Sayın Valimizi hedef tahtasına koymaları, aymazca, hayasızca tehdit etmeleri kabul edilebilir bir durum değildir. Kanımıza dokunan Bir FETÖ’cünün bu kadar cesur olması değil vatandaşlarımızın, medyamızın ve devlet görevlilerimizin en az onun kadar cesur olmamasıdır.
FETÖ’cülük kariyerine ŞEREF NİŞANESİ olarak, bildiri niteliğinde bir haber yayınlayan, yayınladığı yazıda inanılması güç bir şekilde Kırıkkale Yerel Medyasına, Kırıkkale Valisine, Türkiye Cumhuriyetine tehditler savuran bu şahsın dışarıda aldığı oksijen haramken, nemalandığı bütün odaklar incelenmeli ve FETÖ’nün inine girilmelidir. Bildirisinde “bir sonraki adımımızdan haberiniz yok” diyerek adeta, Zaman gazetesinin çirkin manşetlerini hatırlatan, siren sesli reklamlarını hatırlatan bu FETÖ’cüye karşı, 2 yıldır yaptıkları eylemlere rağmen hiçbir yaptırım uygulanmaması FETÖ ile verilen mücadeleye leke sürmekte, 15 Temmuz Şehitlerinin kemiklerini sızlatmaktadır.
Daha evvelki yayınları incelendiği takdirde daima bir kaos ortamı arayışında olduğu aşikar olan ve devletin sevilen bürokratlarına karşı intikam hissiyle saldırgan tavırları ortada olan ve 15 Temmuz Darbesinden sonra Mahrem İmam olduğu iddiasıyla göz altına alınıp, itirafçı olduğu gerekçesiyle serbest bırakılan, ancak itirafçılığına rağmen pişman olmadığı yayınladığı her haberde belli olan ve FETÖ’nün propagandasını yaparak halen FETÖ eylemleri yaptığı bariz bir şekilde ortada olan gazeteci kisvesine bürünmüş fetöcünün biran önce layığını bulmasını dilemek, daima devletinin yanında olan ve daima her türlü terör odaklarının karşısında duran Ayrıntı Gazetesinin de onun gibi düşünenlerinde en büyük hakkıdır.
Yüce Türk Milletinin FETÖ’nün karalama kampanyalarına düşmeyeceğine olan inancımızla ve Yüce Türk Devletinin 15 Temmuz’da varoluş mücadelesi verdiği bu teröristlere meydan bırakmayacağına olan güvenimiz tamdır. Kırıkkale Yerel Medyasına da önerimiz bu kirli medya organı karşısında eğilmeden dim dik durmalarıdır…
Yorum – Haberimize karşı yapılacak her türlü açıklamaya karşı, her türlü belge ile karşılık vereceğimizin bilinmesini ister, bütün sorumluların bir FETÖcü karşısında sinmeden mücadele etmesini bekleriz!
Ayrıntı Gazetesi olarak FETÖ’nün devletin her kademesine sızdığı ve en güçlü olduğu dönemde dahi bu hain terör örgütü ile mücadele geçmişimiz bulunmaktadır. Bu hain örgütün her türlü kara propagandası ile mücadele etmiş, her türlü tehditlerine karşı dim dik durmuş bir yayın organı olarak, ifşa olduktan sonra dahi aynı örgütün, aynı elemanları üzerinden aynı eylemleri yaptıklarını görmek bizleri gelecek adına endişelendirmektedir.
FETÖ’nün kirli tarihini araştırdığımız da devletimizin sinir uçlarında, kritik noktalarında ki kişileri örgütleri tarafına çekmeyi amaçladıklarını, başaramadıklarında ise karalama kampanyaları ile yerinden edip, yerine kendi teröristlerini yerleştirdiklerini görüyoruz. Yine halkımız tarafından sevilen, benimsenen, devlet ile vatandaş arasında başarılı bir köprü kuran devlet adamlarını her fırsatta iftiralarla, yalanlarla, yanlışlarla, kara propagandalarla halkın gözünden düşürüp, devletimizin başarılı devlet adamları listesinden düşürdüklerine tanık oluyoruz. FETÖ gibi PKK gibi terör örgütlerinin en büyük korkusu vatandaşı ile devletin barışık olmasıdır. Bu sebepledir ki vatandaş tarafından sevilen, sayılan, saygı duyulan ve güvenilen bürokratlar tarih boyunca terör örgütlerinin bir numaralı hedefleri olarak göze çarpmaktadır. Hizbullah Terör Örgütünün, Gaffar Okkan’ı Şehit etmesi, bu olaya verilecek en net örnektir…
Evet, 17-25 girişimlerinin üzerinden 8 sene, 15 Temmuz hain darbe giriminin üzerinden 5 yıl geçti ki, FETÖ aynı çizgisinde, aynı elemanları ile aynı eylemlerine devam etmekte. Maalesef gerek kamuoyu ve gerekse kamu görevlileri de bu hain saldırılara karşı adeta kulak kısmakta ve hatta FETÖ’nün oyunlarına gelmekte…
Son birkaç gündür Kırıkkale, hiç birimizin istemeyeceği şekilde gündem olmakta. Kırıkkale Valiliği önünde yaşanan skandal önce Kırıkkale gündeminde sonra da ülke gündeminde yerini aldı. Öncelikle Ayrıntı Gazetesi olarak bu olayın gerçek bir skandal olduğunu ifade edip, kaosa sebebiyet veren memurların gerekli hukuki yaptırımlara maruz kalacağından hiç şüphemiz olmadığı belirtmek isteriz. Ayrıntı Gazetesi olarak tavrımız bu olayı savunmak değil, bir veya birkaç memurun işbilmezliklerinden doğan hatanın Kırıkkale Valisine mal edilmeye çalışılmasına karşı bir duruş sergilemektir.
Evvela, bütün Kırıkkale tanık olduk ki, Kırıkkale Valimiz Sayın Yunus Sezer hem şehrimizin gelişimi adına mükemmel yatırımlara imza atmış hem de sosyal yardımlaşma konusunda bu zamana kadar tanık olmadığımız çalışmalar yapmış, kaliteli bir devlet adamıdır. Üstelik yaptığı hiçbir çalışmayı şov amaçlı kullanmayıp, övgüler aldığında ise mahcup olacak kadar mütevazı bir kişiliğe sahiptir. Böyle bir Devlet Adamının Kırıkkale’de olması, Kırıkkale’miz adına büyük bir şans, FETÖ gibi yapılanmalar adına adeta bir buhrandır. Oba Köy, Dinek Dağı Safari Parkı, Çeşnigir Kanyonu, Dinek Yöresel Ürünleri gibi yatırımların hepsini bir kenara bırakalım, Huzur Köy adını verdiği ve uyuşturucu bağımlılığından kurtulmaya çalışan kişileri rehabilite ettiği için sadece bunun için Kırıkkale’ye büstü dikilmesi gereken bir adamdır, Yunus Sezer.
Bugün birkaç iş bilmez memurun sebebiyet verdiği çirkin görüntüleri, fetöcü olduğu devlet kayıtlarında sabit olan ve sırf itirafçı olduğu için dışarıda oksijen tüketen bir kişinin medya organı aracılığı ile gündeme getirip, bu görüntüler üzerinden Sayın Valimizi hedef tahtasına koymaları, aymazca, hayasızca tehdit etmeleri kabul edilebilir bir durum değildir. Kanımıza dokunan Bir FETÖ’cünün bu kadar cesur olması değil vatandaşlarımızın, medyamızın ve devlet görevlilerimizin en az onun kadar cesur olmamasıdır.
FETÖ’cülük kariyerine ŞEREF NİŞANESİ olarak, bildiri niteliğinde bir haber yayınlayan, yayınladığı yazıda inanılması güç bir şekilde Kırıkkale Yerel Medyasına, Kırıkkale Valisine, Türkiye Cumhuriyetine tehditler savuran bu şahsın dışarıda aldığı oksijen haramken, nemalandığı bütün odaklar incelenmeli ve FETÖ’nün inine girilmelidir. Bildirisinde “bir sonraki adımımızdan haberiniz yok” diyerek adeta, Zaman gazetesinin çirkin manşetlerini hatırlatan, siren sesli reklamlarını hatırlatan bu FETÖ’cüye karşı, 2 yıldır yaptıkları eylemlere rağmen hiçbir yaptırım uygulanmaması FETÖ ile verilen mücadeleye leke sürmekte, 15 Temmuz Şehitlerinin kemiklerini sızlatmaktadır.
Daha evvelki yayınları incelendiği takdirde daima bir kaos ortamı arayışında olduğu aşikar olan ve devletin sevilen bürokratlarına karşı intikam hissiyle saldırgan tavırları ortada olan ve 15 Temmuz Darbesinden sonra Mahrem İmam olduğu iddiasıyla göz altına alınıp, itirafçı olduğu gerekçesiyle serbest bırakılan, ancak itirafçılığına rağmen pişman olmadığı yayınladığı her haberde belli olan ve FETÖ’nün propagandasını yaparak halen FETÖ eylemleri yaptığı bariz bir şekilde ortada olan gazeteci kisvesine bürünmüş fetöcünün biran önce layığını bulmasını dilemek, daima devletinin yanında olan ve daima her türlü terör odaklarının karşısında duran Ayrıntı Gazetesinin de onun gibi düşünenlerinde en büyük hakkıdır.
Yüce Türk Milletinin FETÖ’nün karalama kampanyalarına düşmeyeceğine olan inancımızla ve Yüce Türk Devletinin 15 Temmuz’da varoluş mücadelesi verdiği bu teröristlere meydan bırakmayacağına olan güvenimiz tamdır. Kırıkkale Yerel Medyasına da önerimiz bu kirli medya organı karşısında eğilmeden dim dik durmalarıdır…
Yorum – Haberimize karşı yapılacak her türlü açıklamaya karşı, her türlü belge ile karşılık vereceğimizin bilinmesini ister, bütün sorumluların bir FETÖcü karşısında sinmeden mücadele etmesini bekleriz!
Bu FETOŞ cuların götüne kazığı çakmazda dışarda gezdirirsen olacağı bu..Adamları tekrar göreve getirenler bir numaralı fetöcülar
Tek bir iftiranız vardı onu da atıp harcadınız. bakalım ne suret gösterecek devran.
Valimizi eleştirecek kişiler arasında bile olmayan bu fetöcü gazeteci Ka... Ya...'dir. Kırıkkale ilk defa böyle meziyetli bi vali bulmuşken, özlemi hala fetö olan ve hiç belli etmeden valiye saldıran bu kişiye ilçe belediyelerimiz verdiği desteği çekmelidir. Süper valimizi karalamaya bu ahmak adamın hakkı yoktur. İsmail beyi bu yazısından dolayı tebrik ediyorum. Şehir olarak valimizin yanındayız