KUTSAL BİR MESLEK OLARAK KALACAKTIR
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı A. Yücel Karabacak 24 Kasım Öğretmenler Günü Dolayısıyla açıklama yaptı. Karabacak Yüce önder Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul buyurdukları gün olan ve 1981 yılından beri, ”Öğretmenler Günü” olarak kutladığımız 24 Kasım’a ulaşmanın derin hazzı ve sevincinin yaşandığını ifade etti. Karabacak yaptığı açıklamada, “Öğretmenlik, bir bahar güneşi gibidir. Nasıl can verirse güneş havaya, suya, toprağa nasıl can verirse kışın ayazında donmuş doğaya! Öğretmen de öyle can verir bir topluma. Öğretmenlik; samimiyet, vicdan ve sorumluluk isteyen bir meslektir. Öğretmenlik; ülkelerin geleceğine yön veren, geleceğe yön verirken geçmişi başarılı şekilde aktaran bir meslektir. Öğretmenlik; fedakârlıkla yoğrulmuş gönül işçiliğidir. Öğretmenlik; yeri geldiğinde bir köyde, yeri geldiğinde bir mezrada, yeri geldiğinde ülkenin ücra bir köşesinde sorumlulukla fidanlar yetiştirmektir. Öğretmenlik; yön gösteren, yol açan, doğruya sevk eden , toplumda örnek kişilerin mesleğidir. Öğretmenlik; Kutsal ve onurlu bir mesleğin adıdır. Öğretmenlik maaşları ile ekonomik olarak tartışma konusu olmadıkça hep kutsal bir meslek olarak kalacaktır” ifadelerini kulandı.
EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ VE SİSTEMLERİ SIKÇA DEĞİŞMEKTE
Karabacak, “Günümüzde eğitim teknolojileri ve sistemleri sıkça değişmektedir. Kara tahtadan, akıllı tahtalara, kitaplardan tabletlere geçilen süreçte asıl olan ve değişmeyen öğretmenlerdir. Hal böyle iken öğretmenlerin şartlarının değişime uğramaması düşündürücüdür. Öğretmenler ülkemizde seçim günleri ve öğretmenler günü haricinde pek hatırlanmayan bir meslek grubudur. Medya organları “öğretmeni tarafından şiddete maruz kalan öğrenci, öğrencisi tarafından bıçaklanan öğretmen, ayda sadece 15 saat çalışan öğretmenler” başlıklı haberlerle öğretmenlik mesleğinin prestijini düşürmeyi kendilerine görev edinmişlerdir. Öğretmenlik, günümüz siyasetine alet edilerek mesai saatleri tartışılan kimilerine göre yatarak para kazanılan bir meslek olarak tanıtılmaktadır. Bana bir harf öğretenin kölesi olurum cümlesi günümüzde evirilerek bana bir harf öğretenin köteği olurum şeklini almıştır” şeklinde konuştu.
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı A. Yücel Karabacak 24 Kasım Öğretmenler Günü Dolayısıyla açıklama yaptı. Karabacak Yüce önder Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul buyurdukları gün olan ve 1981 yılından beri, ”Öğretmenler Günü” olarak kutladığımız 24 Kasım’a ulaşmanın derin hazzı ve sevincinin yaşandığını ifade etti. Karabacak yaptığı açıklamada, “Öğretmenlik, bir bahar güneşi gibidir. Nasıl can verirse güneş havaya, suya, toprağa nasıl can verirse kışın ayazında donmuş doğaya! Öğretmen de öyle can verir bir topluma. Öğretmenlik; samimiyet, vicdan ve sorumluluk isteyen bir meslektir. Öğretmenlik; ülkelerin geleceğine yön veren, geleceğe yön verirken geçmişi başarılı şekilde aktaran bir meslektir. Öğretmenlik; fedakârlıkla yoğrulmuş gönül işçiliğidir. Öğretmenlik; yeri geldiğinde bir köyde, yeri geldiğinde bir mezrada, yeri geldiğinde ülkenin ücra bir köşesinde sorumlulukla fidanlar yetiştirmektir. Öğretmenlik; yön gösteren, yol açan, doğruya sevk eden , toplumda örnek kişilerin mesleğidir. Öğretmenlik; Kutsal ve onurlu bir mesleğin adıdır. Öğretmenlik maaşları ile ekonomik olarak tartışma konusu olmadıkça hep kutsal bir meslek olarak kalacaktır” ifadelerini kulandı.
EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ VE SİSTEMLERİ SIKÇA DEĞİŞMEKTE
Karabacak, “Günümüzde eğitim teknolojileri ve sistemleri sıkça değişmektedir. Kara tahtadan, akıllı tahtalara, kitaplardan tabletlere geçilen süreçte asıl olan ve değişmeyen öğretmenlerdir. Hal böyle iken öğretmenlerin şartlarının değişime uğramaması düşündürücüdür. Öğretmenler ülkemizde seçim günleri ve öğretmenler günü haricinde pek hatırlanmayan bir meslek grubudur. Medya organları “öğretmeni tarafından şiddete maruz kalan öğrenci, öğrencisi tarafından bıçaklanan öğretmen, ayda sadece 15 saat çalışan öğretmenler” başlıklı haberlerle öğretmenlik mesleğinin prestijini düşürmeyi kendilerine görev edinmişlerdir. Öğretmenlik, günümüz siyasetine alet edilerek mesai saatleri tartışılan kimilerine göre yatarak para kazanılan bir meslek olarak tanıtılmaktadır. Bana bir harf öğretenin kölesi olurum cümlesi günümüzde evirilerek bana bir harf öğretenin köteği olurum şeklini almıştır” şeklinde konuştu.