Prof. Dr. YAĞIZ, “Deprem ülkemizin bir gerçeği ve onunla yaşamak zorundayız”.
‘’Ülkemiz deprem bölgesindedir ve deprem en acı ve korkunç doğal afetlerden birisidir hatta ülkemizdeki doğal afetlerin en can alıcısı olandır; ancak basında ve diğer yayın organlarında yer alan abartılı ve vatandaşı gereğinden fazla korkutan haberlerin dozunun, çok fazla olduğu kanaatindeyim’’ dedi.
Altyapı sistemleri ve risk yönetimi konusundan görüşlerini paylaşan Prof. Dr. Yağız, ‘’Ülkemizde artık her an meydana gelebilen düşük şiddetli depremlerden korkulmaması gerekir, bunu aşmalıyız. Doğası ve üzerinde yaşayan insan ile, dünyamızda yaşayan bir varlıktır. Dolayısıyla, farklı ölçeklerde deprem ya da öncü küçük depremlerin olması beklenen bir sonuçtur. Her ne kadar küçük ölçeklide olsa, bu deprem şiddetlerinin ülkemizin farklı bölgelerinde, farklı şiddette hissedilir olması, elbette hepimizi endişelendirmektedir lakin unutulmamalıdır ki, yerkürenin içerisinde hapsolan dinamik enerjinin zaman zaman boşalması ve yüzeye çıkarak yerküreyi rahatlatması, çoğunlukla bu fay kuşakları boyunca gerçekleşen depremler aracılığıyla olmaktadır.’’
Kırıkkale ve iç Anadolu bölgesinde izlenen depremlere değinen Prof. Dr. Yağız, iç Anadolu’da en önemli faylardan birinin Kırıkkale’nin kuzey doğusunda uzanan Kırıkkale-Erbaa genç fayı olduğunu belirterek; bu fay Kuzey Anadolu Fayının bir parçası olarak, Kırıkkale’ye kadar uzanırken, diğer bir fay olan Akpınar’da, şehrin güneydoğusunda bölgeyi sıkıştırmaktadır. Bu güzergâhlarda her ne kadar büyük şiddetli depremler beklenmese de bu bölgelerde fay güzergâhı boyunca gerçekleştirilen yapılaşmada, yapı denetimi usul ve esaslarına uyulmasının endişelerimizi gidermekte faydalı ve önemli olduğunu belirtti’’ dedi.
‘’Ülkemiz deprem bölgesindedir ve deprem en acı ve korkunç doğal afetlerden birisidir hatta ülkemizdeki doğal afetlerin en can alıcısı olandır; ancak basında ve diğer yayın organlarında yer alan abartılı ve vatandaşı gereğinden fazla korkutan haberlerin dozunun, çok fazla olduğu kanaatindeyim’’ dedi.
Altyapı sistemleri ve risk yönetimi konusundan görüşlerini paylaşan Prof. Dr. Yağız, ‘’Ülkemizde artık her an meydana gelebilen düşük şiddetli depremlerden korkulmaması gerekir, bunu aşmalıyız. Doğası ve üzerinde yaşayan insan ile, dünyamızda yaşayan bir varlıktır. Dolayısıyla, farklı ölçeklerde deprem ya da öncü küçük depremlerin olması beklenen bir sonuçtur. Her ne kadar küçük ölçeklide olsa, bu deprem şiddetlerinin ülkemizin farklı bölgelerinde, farklı şiddette hissedilir olması, elbette hepimizi endişelendirmektedir lakin unutulmamalıdır ki, yerkürenin içerisinde hapsolan dinamik enerjinin zaman zaman boşalması ve yüzeye çıkarak yerküreyi rahatlatması, çoğunlukla bu fay kuşakları boyunca gerçekleşen depremler aracılığıyla olmaktadır.’’
Kırıkkale ve iç Anadolu bölgesinde izlenen depremlere değinen Prof. Dr. Yağız, iç Anadolu’da en önemli faylardan birinin Kırıkkale’nin kuzey doğusunda uzanan Kırıkkale-Erbaa genç fayı olduğunu belirterek; bu fay Kuzey Anadolu Fayının bir parçası olarak, Kırıkkale’ye kadar uzanırken, diğer bir fay olan Akpınar’da, şehrin güneydoğusunda bölgeyi sıkıştırmaktadır. Bu güzergâhlarda her ne kadar büyük şiddetli depremler beklenmese de bu bölgelerde fay güzergâhı boyunca gerçekleştirilen yapılaşmada, yapı denetimi usul ve esaslarına uyulmasının endişelerimizi gidermekte faydalı ve önemli olduğunu belirtti’’ dedi.