Dervişin birine yaklaşmış adam sormuş;
-Ben çok yoksulum bir çaresi var mı? Demiş
Derviş;
-40 gün sabredeceksin, cevabını vermiş.
Adam bu kez umutla;
-40 gün sonra yoksulluktan kurtulur muyum? Diye sormuş
Derviş cevabı;
-Hayır alışırsın, olmuş
&&&
2018 yılından itibaren başlayan ekonomik sıkıntıya insanımız bir nebzede olsa alışmıştı.
2017 yılında ki fiyatlar 2018 de yüzde 27 ila yüzde 72 arasında artmıştı.
Ona rağmen o gün yapılan zamların aralıklarla olması, miktarların parça parça ve küçük olarak zamana yayılması etkisini hissettirmemişti.
Bugün ki süreçte ise ciddi düzeyde vatandaşı olumsuz etkiliyor.
Bunun iki sebebi oldu.
İlki asgari ücrete yapılan zam miktarı, benzer miktarda emeklilere ve diğer çalışanlara da zam beklentisini oluşturdu.
Bu gerçekleşmedi.
Ancak, ürün ve hizmetlere yapılan zamlar ise devam etti.
Alım gücünü aldığı maaş zammına rağmen yitiren insanımızın tepkisi de çaresizliği oranında arttı.
&&&
Her yerde geçim sıkıntısından söz eden ve bunu hangi merciden birini görürse ileten insanımıza farklı ve bazıları alaycı ifadeler içeren cevaplar veriliyor.
Bir dönem bir kişi ekonomik zorluk çekiyorum dese, “Telefonunu çıkar” deniliyordu. En son bunu söyleyen birinin ağzına telefon sokulunca, bu söylemi duymaz olduk.
Yeni dönemde, ekmeğinde simitinde fiyatından habersiz bilgeliğini gösteren bir şöhretli kişinin “Ekmek alamayan simit yesin” çıkışının ardından bir siyasetçinin de “Et alamıyorsan, kuzu kes” tavsiyesi dile dolandı.
İnsanımıza yol göstermek veya geçici de olsa manen destek vermesi gerekenlerin, bu tür çıkışları desteklemeleri ise hem tepkiyi artıyor hem de gösterilebilecek sabrı, öfkeye çeviriyor.
Bir çare bulamıyorsunuz bari en azından sessiz kalın.
Sessizde kalamıyorsanız, insanlarla dalga geçer gibi beyanlarda bulunacaksanız çıkın dağa tepeye orda bağırın.
Lakin insanlarla dalga geçer gibi sözleri söyleyerek aptal yerine koymayın.
Bugün gündem için kim neyi konuşursa konuşsun, alım gücünün zayıflığı o gündeme maya tutturmuyor.
Yapay konular ile işi unutturup “alıştırma” faslına geçilmek istense de, buna alışılması bile mümkün olmayan bir çıkmazın yaşandığını herkesin görmesi gerekiyor.
Davul çalıp, halay çekip kutlama yapmakla ekonominin düzelmeyeceğini herkes biliyor. Evinin ihtiyaçlarını karşılayamayan kimseye siz istedğiniz kadar fraklı algı çalışması yapın, tutmaz, tutturamazsınız.
Bu yüzden, bırakın insanlar yaşadıkları yangını dile getirsinler.
Bırakın insanlar kendi çilesini bari keyfiyle yaşasın.
Bi susun artık!