İYİ Parti İl Başkanı Bülent Altınışık çıktığı bir canlı yayın programında “Vekillerin biri küstü gelmiyor, biri Sulakyurt’tan çıkmıyor, diğeri de Kırıkkale’den Ankara’ya gitmiyor’ sözleri ile 3 vekili ve devamında şehrin içinden geçen kanal üzerinden Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’yı eleştirdi. Bizde bunu haber yapmıştık. Altınışık’ın gelmiyor dediği Ramazan Can ve Sulakyurt’tan çıkmıyor dediği Halil Öztürk’te bir hareketlenme gözlemledik. Altınışık’ın eleştirisinden etkilenmiş olacaklar ki şehirde gezmeye başladılar. Gerçi Can’ın ziyaret programını yapanlar bir türlü ilçelerden çıkamıyorlar ama duyduğuma göre şehir merkezinde de ziyaretler başlayacakmış. Öztürk’de partisinin ilçe kongrelerinin arasına Kırıkkale esnafını da sıkıştırarak ‘Kim diyor Sulakyurt’tan gelmediğimi. Aha merkezdeyim. Bana haksızlık yapılıyor’ mesajı verdi. Altınışık’ın Önal eleştirisine ise katılmıyorum. Muhalefet vekili seçim bölgesinde gezecek ki halkının sorunlarını öğrensin. Gelmeyene de ‘seçilince gitti gelmedi’ diyoruz.
Altınışık’ın bu çıkışından hemen sonra bu defa belediye meclisinin muhalefet üyeleri (ittifak ortağı MHP dahil, özde CHP’li resmiyette İYİ Partili Selçuk Kızıltan ve MHP’li Halit Tufan hariç) seçildiklerinden bu yana ilk defa Başkan Mehmet Saygılı’nın bir çalışmasına red oyu verdiler.
Son olarak da CHP İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ’da sosyal medya hesabından su kesintileri nedeniyle Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz’ı eleştirince ‘tamam’ dedim. ‘Bir muhalefet uyanıyor’ diye köşe yazısı yazabilirim diye düşündüm. ‘Artık bu şehirde de muhalefetten bahsedebiliriz’ dedim. ‘Nihayet şehir yöneticilerini eleştirebilen birileri çıktı’ dedim. Dedim demesine de Bozdağ’ın yaptığı paylaşımın altında ki yorumları ve Bozdağ’ın altına yazdığı cevaplarla basın toplantısını da dinleyince ‘yok dedim Bozdağ’dan muhalefet falan olmaz.’
Bozdağ paylaşımın altında kendisini eleştiren bir takipçisine ‘Yahşihan’da ikamet ediyorum’ deyince gösterdiği tepkinin toplumsal bir soruna parmak basma değil şahsi bir mesele olduğunu anladım. Yani Bozdağ Kırıkkale’de oturmuş olsaydı Yahşihan’da ki su kesintileri umrunda olmayacaktı. İlçede ki su kesintisi değil kendi evinde ki su kesintisinden rahatsız olmuş sayın il başkanı.
Bir başka takipçisinin Kırıkkale merkez de de her gün su kesintisi ile karşılaştığına yönelik yorumunu görmezden gelmiş. Hasandede’de ki su sıkıntısını dile getiren takipçisine ise “Hasandede’nin su sorunu bildiğim kadarıyla kısa süre içinde çözülecek umarım’ diyerek geçiştirmiş. Yani anlayacağınız; oturduğu ev dışında kalan yerlerde ki su kesintileri il başkanının gündeminde değil. 2 buçuk yıldır il başkanlığı yapan Bozdağ’ın zaten Kırıkkale hiç umrunda olmamıştı. Bu çizgisini koruduğu için de tebrik ederim!
Sayın Bozdağ; hani gazetecilere mevcut yöneticileri eleştirmedikleri zaman ‘yandaş medya’ sıfatı takarlar ya. Acaba sizde de mevcut yerel iktidara yandaş il başkanlığı mı var? Düzenlediğiniz basın toplantısında ‘ben bu eleştiriyi siyasi manada yapmadım bir Yahşihan seçmeni olarak yaptım’ diyorsunuz. Ana muhalefet partisinin il başkanısınız. Sizin hiç mi siyasi eleştiriniz olamaz? Kırıkkale’de yaşıyorsunuz, bu şehirde siyaset yapıyorsunuz ama baroların hakkını savunduğunuzun onda biri kadar bu şehirde yaşayan insanların hakkını savunup sorunlarını dile getiremiyorsunuz. Kimden çekiniyorsunuz? AK Partili vekilden mi, il başkanından mı, belediye başkanlarında mı? AK Parti’ye sorsalar CHP’ye kim il başkanı olsun diye inanın hiçbir zaman ortak görüşte buluşamayan AK Partili yöneticiler tek bir ağızdan ‘Onur Yüksel Bozdağ’ derler. İktidar için bulunmaz bir muhalefet il başkanısınız. Atatürk’ün kurduğu partinin koltuğunda oturuyorsunuz. Size tavsiyem; biraz cesur olun yada olacaklara görevi bırakın. Bu şehrin iktidar temsilcileri zaten var bize muhalefet lazım.
TÜRKYILMAZ FAZLA ÖNEMSEMİŞ
İki cümle de Osman Türkyılmaz ve sonradan konuya dahil olan Halil Öztürk’e edeyim. Bozdağ’ın düzenlediği basın toplantısında söylediği en doğru söz, Türkyılmaz'a ithafen sosyal medya paylaşımı için basın toplantısı düzenlemesine gerek yoktu kısmı. Bence de haklı. Türkyılmaz’da sosyal medyadan cevabını verebilirdi. O da benim ilk başta düşündüğüm gibi fazlaca bir anlam yüklemiş. Gerek yokmuş aslında bu kadar önemsemeye. Altyapı çalışmasını destekliyorum. Cesurca bir hamle. Lakin şu su kesintileri konusunda daha dikkatli ve daha tedbirli olmanızı tavsiye ederim. Malum pandemi ve sıcak havalar nedeniyle suya en çok ihtiyaç duyulan zamandayız. Önlemlerinizi biraz daha artırın derim.
ÖZTÜRK’ÜN KAFASI KARIŞIK
Bozdağ'a yönelik yaptığı yazılı açıklamada ‘Sosyal medya üzerinden siyaset devri bitti’ diyen Öztürk’e gelince. Bu cümleye şaşırdım. Siyaseti ağırlıklı olarak sosyal medyadan yapan Öztürk nasıl böyle bir cümle kurmuş anlam veremedim. Bir de diyor ki ‘bizde muhalefet milletvekiliyiz.’ İlk seçildiği zamanlar ‘muhalefet değiliz’ diyordu. Anlaşılan Sayın Öztürk’ün kafası biraz karışık. Muhalefet milletvekili iseniz niye hiç eleştiride bulunmuyorsunuz diyeceğim ‘ittifak ortağıyız’ diyecek. En iyisi mi hiç demeyim ki iyice kafasını karıştırmayım.
SAYGILI’NIN PROJESİ RED YERKEN SUÇLU KİM?
Gelelim Saygılı’ya yapılan muhalefete. 2000 yılının ortasında mesleğe başladığımda Mustafa Pekdoğan başkandı. Sonra 2 dönem Veli Korkmaz ve devamında Mehmet Saygılı başkanlıklarını gördüm. 20 yıldır ilk defa bir belediye başkanının projesi mecliste red yedi. Malumunuz Saygılı’nın birkaç ay önce açıkladığı tribleks villa projesi meclis de sayısal üstünlük AK Parti’de olmasına rağmen reddedildi. 16’ya 15 üstünlüğünüz var, muhalefetten biri sizin lehinize oy kullanıyor, biri katılmıyor, ilaveten sizin oy hakkınız var hemde eşitlikte 2 oy sayılıyor ve red yiyorsunuz. Ayrıca ittifak ortağınız size red veriyor ve bunu hiç gündeme getirmeden kapatmaya çalışıyorsunuz. Oylamaya katılmayan isimlere bir bakalım; Çağatay Kılıç, Mustafa Demirbaş, Engin Kaplan, Halil Karataş ve Mehmet Emin Demir. Bu 5 isim, başkanın yakın hatta en yakın çevresinden. Şimdi Saygılı meclis üyelerine tepki gösterse ‘siz niye katılmadınız bu kadar önemliydi’’ diyecekler.(Başkanın yüzüne karşı içlerinden tabiki ) MHP’ye tepki gösterse ‘tek başınıza sayısal üstünlüğünüz varken bize mi kabahat buluyorsunuz, kendi adamlarınız neredeydi, siz neredeydiniz?’ diyecekler. Suç acaba bunlarda mı yoksa meclis toplantılarına katılmamayı alışkanlık haline getiren Başkan Saygılı’da mı? Kararı siz verin. Projeye niye red verdiler derseniz. Diyorlar ki; daha çok gelir elde etme imkanı varken mevcut haliyle bu projeden belediye az gelir elde edecek. Üstelik satılacak arsanın yakınlarına verileceği endişesi var. Ondan dolayı red etmişler. Demek ki iyi anlatamamışsınız.
Bu arada şehirle çok alakanız yok biliyorum. sizi de şehrin sorunları ile çok meşgul istemem ama birkaç sorunu dile getiriyim. Son günlerde yoğun bir şekilde su patlağı ve su kesintisi şikayetleri alıyoruz. Ha birde karasinek var. Allah muhafaza adamı yiyecekler. Muhalefet sizi kırmamak ve yormamak adına bunları dile getirmiyor ya biz söyleyelim istedim. İlginizi çekerde ilgilenirseniz sevinirim…