Ülkede 80 ihtilâli olmuş.
İnsanlar çaresiz evlatlarının nerde olduğunun haberini almakta aciz bir durumdalar. Anne ve baba yüreği dayanamaz merak eder; çocukları şimdi nerede,
hapiste mi,
öldü mü,
yaşıyor mu?
Bir haber alma imkanı yok, insanlar çaresiz ve bir o kadar üzüntü içerisindeler.
Darbenin kötü yüzü insanları kasıp kavurmakta ve çaresizlik almış başını gidiyor. Bu zaman içerisinde
eczacı Cemil Dilsiz ve Salih Yağlı oturduğu sıra eczaneye
Yaşlı bir amca ile teyze gelir:
''Cemil bey sen Milli Savunma bakanını
tanıyormuşsun ,bize bir kart versen de senin selamınla gidip bakanla görüşsek.
Biz oğlumuzdan haber alamıyoruz, bize bu konuda bir yardımın dokunsa'' diye ricada bulunurlar.
Cemil Dilsiz, yaşlı teyze ve amcaya en doğru şekilde ''bakan beni tanımaz bende bakanı tanımam, ah keşke elimden sizin için bir şey gelse size bir faydam dokunsa'' diye açıklamada bulunur. Ancak evladından haber alamayan anne ve baba inat edip yalvarır, yakarır. Lütfen bize kart yaz diye ısrar ederler.
İkna etmekte zorluk çeken eczacı Cemil Dilsiz, çaresiz kalmış bu yaşlı insanlara bakar daha fazla üzülmelerine gönlü razı gelmez.ve çekmeceden kart çıkarır ve imzalar verir.
Salih yağlı sorar: ''Cemil ağabey sen bakanı tanımıyorsun niye kartı verdin'' der.
Cemil ağabey cevap verir:
''Adam zaten çaresiz kalmış, zaten umudu bitmiş, ben de daha fazla yok desem tamamen tükenecek, en iyisi biraz ayakta kalması için direnç kazanmak açısından moral vermek lazım deyip verdim der. Zaten bunlar bakana ulaşamaz, onun için sorun yok der.''
Salih Yağlı der ki: ''Bir ihtimal ulaştı , bakan senin kartı eline aldı. o zaman ne olacak?''
Cemil Dilsiz cevap verir: '' O zaman bakan da sizi Cemil Dilsiz mi gönderdi deyip, işlerini çözsün.'' der.
Eczacı Cemil Dilsiz bu şehir de uzun süre eczane işletmeciliği yapmış, eski SSK hastanesi eczacılık görevlerinde bulunmuş, renkli kişiliği ve entelektüel yapısıyla Büyük bir çevrenin sevgisini kazanmış, insanları makamları ve bölgelerine göre sınıflandırmadan yardımcı olmaya çalışmıştır.
Ankara'da üst düzey bürokrat olarak görev yapan, ''Kırıkkale'miz diğer şehirlerden spor konusunda geri kalamaz'' diyerek her türlü spor tesislerinin yapılmasına öncülük eden, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü sayın Ahmet Dilsiz Bey'in babasıdır.
Bu yazımız ile Kırıkkale de yaşayan insanlara örnek bir kişi yi anlatmaya çalıştık.
Gençlerimize de kısa bir mesaj vermek üzere sözü üstad Necip Fazıl Kısakürek,e bırakıyorum.
Ey genç adam, yolumu adım adım bilirsin!
Erken gel, beni evde bulamayabilirsin!
Allah Ecz.Cemil Dilsiz beye sağlıklı uzun ömürler versin.
İnsanlar çaresiz evlatlarının nerde olduğunun haberini almakta aciz bir durumdalar. Anne ve baba yüreği dayanamaz merak eder; çocukları şimdi nerede,
hapiste mi,
öldü mü,
yaşıyor mu?
Bir haber alma imkanı yok, insanlar çaresiz ve bir o kadar üzüntü içerisindeler.
Darbenin kötü yüzü insanları kasıp kavurmakta ve çaresizlik almış başını gidiyor. Bu zaman içerisinde
eczacı Cemil Dilsiz ve Salih Yağlı oturduğu sıra eczaneye
Yaşlı bir amca ile teyze gelir:
''Cemil bey sen Milli Savunma bakanını
tanıyormuşsun ,bize bir kart versen de senin selamınla gidip bakanla görüşsek.
Biz oğlumuzdan haber alamıyoruz, bize bu konuda bir yardımın dokunsa'' diye ricada bulunurlar.
Cemil Dilsiz, yaşlı teyze ve amcaya en doğru şekilde ''bakan beni tanımaz bende bakanı tanımam, ah keşke elimden sizin için bir şey gelse size bir faydam dokunsa'' diye açıklamada bulunur. Ancak evladından haber alamayan anne ve baba inat edip yalvarır, yakarır. Lütfen bize kart yaz diye ısrar ederler.
İkna etmekte zorluk çeken eczacı Cemil Dilsiz, çaresiz kalmış bu yaşlı insanlara bakar daha fazla üzülmelerine gönlü razı gelmez.ve çekmeceden kart çıkarır ve imzalar verir.
Salih yağlı sorar: ''Cemil ağabey sen bakanı tanımıyorsun niye kartı verdin'' der.
Cemil ağabey cevap verir:
''Adam zaten çaresiz kalmış, zaten umudu bitmiş, ben de daha fazla yok desem tamamen tükenecek, en iyisi biraz ayakta kalması için direnç kazanmak açısından moral vermek lazım deyip verdim der. Zaten bunlar bakana ulaşamaz, onun için sorun yok der.''
Salih Yağlı der ki: ''Bir ihtimal ulaştı , bakan senin kartı eline aldı. o zaman ne olacak?''
Cemil Dilsiz cevap verir: '' O zaman bakan da sizi Cemil Dilsiz mi gönderdi deyip, işlerini çözsün.'' der.
Eczacı Cemil Dilsiz bu şehir de uzun süre eczane işletmeciliği yapmış, eski SSK hastanesi eczacılık görevlerinde bulunmuş, renkli kişiliği ve entelektüel yapısıyla Büyük bir çevrenin sevgisini kazanmış, insanları makamları ve bölgelerine göre sınıflandırmadan yardımcı olmaya çalışmıştır.
Ankara'da üst düzey bürokrat olarak görev yapan, ''Kırıkkale'miz diğer şehirlerden spor konusunda geri kalamaz'' diyerek her türlü spor tesislerinin yapılmasına öncülük eden, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürü sayın Ahmet Dilsiz Bey'in babasıdır.
Bu yazımız ile Kırıkkale de yaşayan insanlara örnek bir kişi yi anlatmaya çalıştık.
Gençlerimize de kısa bir mesaj vermek üzere sözü üstad Necip Fazıl Kısakürek,e bırakıyorum.
Ey genç adam, yolumu adım adım bilirsin!
Erken gel, beni evde bulamayabilirsin!
Allah Ecz.Cemil Dilsiz beye sağlıklı uzun ömürler versin.