Sakız Orucu Bozar(mı?) Evet, sakız nasıl geçen Ramazan orucu bozuyorsa bu Ramazan da hatta her Ramazan orucu bozar! Yani aynı soruları her yıl sorduğumuzda daha duyarlı olmuyoruz. Belki daha duyarsız, daha yüzeysel bakışlı oluyoruz.Din, hassasiyet taşıdığımızda hayatımıza yön verici bir etkiye sahiptir. Zaten dinin bir yaşam biçimi inşa etmesi de gayet doğal bir durumdur. Zira emirler verip yasaklar koyan her olgu, müntesiplerine bir yaşam sınırı çizmiş olur. Tıpkı Yasalarla bunun yapılmasının ortaya bir vatandaş prototipiçıkardığı gibi din de emirler, yasaklar, öğütler ve teşviklerle ortaya bir Mümin prototipi koyar. Din bunu yapar/yapmak ister ancak asıl mesele iman edenlerin buna uyma hassasiyeti göstermeleridir.Din adına inananlara hizmet sunma durumunda olan kişi ya da kurumların da aynı hassasiyetle hareket etmeleri gerekir. Mesela dinin saygınlığını korumak, onu hafifletici durumlara fırsat vermemek zorundadır. Size üst üste aynı soru aynı dönemlerde aynı şekilde soruluyorsa, caizdir ya da caiz değildir den fazla cevabınız olmalı.Bankalar tarafından çalışanlara ve emeklilere verilen promosyon da benzer soru kalıplarına maruz kalan meselelerden birisi. Promosyon adı altında verilen para helal mi, haram mı? Ya da bu paranın hükmü nedir sorusunu bu aralar çokça duymaya başladık. Zira çalışanların promosyon dönemindeyiz.Diyanet promosyon konusunda sorulan bir soruya şöyle cevap vermiş:“Banka Promosyonu caiz midir?Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir.Bu itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur.”(Din İşleri Yüksek Kurulu 18.08.2017)Soru ve cevabı bu şekilde olan konu ile ilgili benim diyanete önerimse şu şekilde: Sadece soruları cevaplamak bir hassasiyet göstergesi değildir. Bu ve benzer konularda alternatif öneri ve talepler oluşturulmalıdır. Nasıl mı? Mesela Maliye Bakanlığından çalışanlar için maaşını bankalar aracılığıyla değil de elden almak isteyenlere -dolayısıyla bu soru üzerinden hassasiyet ortaya koyan insanlara- farklı bir alternatif, farklı bir tercih imkanı üretmesini talep edebilir. Hatta promosyonun temel mantığını oluşturan ve bankaların para kazanmasını sağlayan faizli işlemlerden kurtulma ve korunma imkanı oluşturmak niyetiyle katılım bankalarından alternatif yöntemler (Örneğin: Emin Evim uygulaması gibi)üretmelerini isteyebilir. İnsanları çelişkilerle dolu bir yaşam yumağından kurtarma yolunu aramak zorunda oluşumuz ortada. Borçlu yaşam çoğumuzu kıskacına almış durumda. Bu en çok da bankalar üzerinden oluşuyor. Sakıza, promosyona hızla cevap üreten Diyanet, bankacılık sistemine ve bu sistemin insanları köleleştirmesine bir itiraz üretmediği ve bunun çözüm yollarına dair yöneticilere bir baskı unsuru haline gelmediği sürece, caizdir ya da değildir ile bu toplumda bir din hassasiyeti oluşturamayacağını görmek zorundadır.Mesela Osmanlıdaki Para Vakıfları örneği üzerinde çalışmalar yapıp faizsiz vakıflaşma örneği üretilebilir. Böylece insanlara faizsiz borçlanma alternatifleri oluşmasında yol gösterici olabilir. A Bankasından kredi alıp faizle borçlanmış ve kredi kartının asgari tutarını ödemekte zorlanan asgari ücretli Müslümana,promosyonla ilgili vereceğiniz cevabın borç sarmalına dönüşmüş bir hayatta ne kadar gerçekçi bir karşılığı olabilir ki? Eğer illa kısa yoldan cevap verilmeye devam edilecekse,kurula 2 asgari ücretli çalışan, 2 emekli, 2 bankacı, 2 iktisatçı ve 2 sosyolog dahil edilmelidir vesselam.
Söyleşi
Yayınlanma: 18 Ekim 2025 - 13:57
Sakızın ne günahı var?
Söyleşi
18 Ekim 2025 - 13:57













