Ne demiştim o yazımda hatırlayalım; “Sayın Saygılı; Bir pandemi süreci geçiriyoruz. Birçok belediye devlet refleksini beklemeden, halkı için bir takım uygulamalar yaparken, siz hep devletin alacağı kararları beklediniz. ‘Nasıl olsa devlet tedbir alır bekleyelim’ dediniz.”
Her ne kadar başkanın sahte hesapçıları beni başkanı eleştirdikçe linç etmeye çalışsalar da sağolsun Sayın Başkan onlara karşı eleştirilerimin doğruluğunu göstermek için müthiş bir performans sergiliyor.
Eylül ayının başında bir çocuk, annesinin hesabından Mehmet Saygılı’ya özelden bir mesaj atıyor. Diyor ki “Sayın Başkanım Eba’dan derslere girebilmek için bana ve kardeşime 2 adet tablet alır mısınız? Engelli yardımı harici gelirimiz yok.” Kız çocuğunun bu masum isteğine Saygılı’nın kendi messenger adresinden cevap veriliyor; "Talebiniz, belediyemizin görev ve yetkileri dahilinde bulunmamaktadır”
2 tane tablet dediğimiz toplasan 1000 lira. Hani bir gün müdürler makam arabalarına 15 dakika az binseler, benzinden elde edilecek tasarruf o iki tableti aldırır. Ama almadılar. ‘Belediyenin görev ve yetkileri dahilinde değil’ diyerek eğitim almak isteyen bir çocuğun talebini reddeddiler. Bu olaydan 20 gün sonra 22 Eylül’de, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkanı Mehmet Özhaseki bir açıklama yaptı. Mehmet Saygılı’da o açıklamayı kendi twitter hesabından retweet etti. Özhaseki açıklamasında şunları söyledi; “AK Belediyelerimiz, öğrencilerimizin ihtiyaç duyduğu başta tablet, bilgisayar, televizyon olmak üzere birçok ekipman desteği sağlayacak’ Özhaseki’nin bu açıklamasından önce zaten birçok belediye tablet dağıtımına başlamıştı. (Kırıkkale yok tabi).
Özhaseki’nin bu açıklamasının hemen akabinde 5 Ekim’de, belediyeden basın kuruluşlarına bir haber metni geldi. Haberde şöyle diyordu; “Uzaktan eğitime ulaşım fırsatı olmayan öğrencilere Kırıkkale Belediyesi desteği devam ediyor. Milli Eğitim Müdürlüğünce EBA’ya erişim yapamayan öğrencilere ulaştırılmak üzere Kırıkkale Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Erol Bakır tarafından Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi’ye ikinci parti tabletler teslim edildi.( İlki Recep Uzelli’nin hediye ettiği tabletlerdi) ”
Evet, halk istediği zaman; ‘belediyenin görev ve yetkilerinde değil’, genel merkez yöneticisi talimat verince; ‘desteğimiz devam ediyor’. Ben demiştim; Saygılı, bir olayda kendisi refleks göstermiyor, bekliyor, 'devlet nasıl olsa bir talimat verir' diyor. Şimdi soruyorum; Sayın Saygılı, siz kimin başkanısınız? Halkın mı yoksa genel merkezin mi? Halkın çok basit, masumane ve gerçekten ihtiyaç olan taleplerini karşılamak için illa genel merkezden talimat mı almanız gerekiyor?
Bu arada o çocuklara ne oldu derseniz; Sayın Vali Yunus Sezer, çocukların ihtiyacı olan tabletleri, taleplerinin belediye tarafından reddedilmesinin ardından bizzat kendisi teslim etmiş. Bir defa daha teşekkürler Sayın Valim. İyi ki varsınız…
HALİL ÖZTÜRK NE YAPIYOR?
Son zamanlarda bana sıkça Halil Öztürk soruluyor. ‘Ne yapıyor neler yapıyor?’ diye. Bende ‘bir muhalefet milletvekili ne yaparsa o da onu yapıyor. Soru önergeleri veriyor, şehrin sorunlarını dile getiriyor’ diyorum. ‘Hayır’ diyorlar ‘o muhalefet vekili değil, ittifak ortağının vekili. Sadece önerge vermekle olmaz’ diyorlar. Bende ‘olur mu öyle şey zaten kendisi de açıkladı muhalefet milletvekiliyim dedi’ diyorum. ‘Hani’ diyorlar “vekil seçilmesinin hemen ertesinde ‘bu şehrin artık Halil Öztürk adında bir vekili var. Bu şehrin liyakat sahibi bürokratları var. Dışarıdan ithal bürokrat gelmeyecek artık’ diyordu ne oldu? Ondan sonra gelenler yine ithal” diyorlar. Bende ‘vallaha bilmiyorum kendisine; Sayın vekil bürokrat atamalarında fikriniz alınıyor mu? Örneğin en son gençlik spor il müdürü atamasında size danışıldı mı? Dışarıdan getirilmesine herhangi bir tepki gösterdiniz mi? Şehre yapılacak atama yada çalışmalar da sizinle istişare ediliyor mu’ diye soruyum, cevap verirse bende cevabını yayınlarım’ dedim.
CAN, TURGUT ÖZDEN’E EL VERDİ
AK Parti Milletvekili Ramazan Can, artık Kırıkkale’de ki son dönemini yaşıyor. Kırıkkale’den bir daha aday olmayacağını kendisi de sık sık dile getiriyor zaten. Tabi kendisinden sonra kimi destekleyeceği de merak konusu. Aslında ilk akla gelen İl Genel Meclis Başkanı Murat Çaykara. Lakin geçenlerde öyle bir açıklama yaptı ki duyanları şaşırttı diyebilirim. Duymayanlar için de ben aktarıyım Can’ın açıklamaları.
AK Parti’nin Delice Kongresi’nde konuşan Can, Belediye Başkanı Turgut Özdem’i adeta yere göğe sığdıramadı. Delice’nin son yerel seçimde en yüksek oy alan ilçe belediyesi olmasına atıfta bulunan Can “Delicede ki başarıyı küçümsemeyeceğiz. Taçlandırmak lazım. Delice Türkiye ve Kırıkkale gündemine oturdu. Burada başarının timsali Turgut Özdem’dir. İlçelere beldelere hatta diğer illere örnek olmalıdır. Halk oy verdi, teşkilat çalıştı ancak en büyük paye Özdem’indir.” dedi ve bombayı patlattı “ İnşallah Delice sınırlarını çoktan aştığına inandığım Turgut kardeşimin, Kırıkkale siyasetinde, Türkiye siyasetinde iyi bir yere geleceğine olan inancım sonsuz. Böyle arkadaşların önünü açmak lazım. Bir kuşak değişimi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Turgut kardeşimi telefonla aradığını ve görüştüklerini biliyorum. Allah muhabbetlerini daim etsin. Kırıkkale’den, Ankara da ağırlığı olacak isimler olmalı. Kısır döngülerle bu tarz siyasetçilerin önünü kesmemeliyiz. Başarısız silik siyasetçilerle Ankara’ya gidince, Kırıkkale silik başarısız olur.” diyerek adeta Özdem’in milletvekilliği adaylığını açıkladı. Bir nevi elde verdi diyebiliriz. Özdem’in önümüzde ki seçimlerde vekillik isteğinin olduğu biliniyordu. Bakalım bu destek Özdem’i sıralamada hedeflediği yere getirir mi seçim zamanı görürüz.
CAN’DAN BİR SİTEM
Bir de Can, yine o konuşmasında kendi partililerine küçük bir sitemde bulundu. Diyor ki “Bir cenazedeyim. O sırada başka partinin vekili geldi. Bizim arkadaşlarımız ‘aaa adama bak. Cenazeye geldi Allah razı olsun milletvekili dediğin böyle olacak.’ diyorlar. Bizim arkadaşlarımız diyor bunu. Kardeşim bende ordayım. ‘Senin görevin diyorlar.’ O, onunda görevi ama onlara paye veriyorlar.” Can haklı mı haklı. Sadece cenazeye gelmekle vekillik görevi yapılmış olmuyor. Eğer yapılıyorsa Can ‘bende geliyorum’ diyor. Üstelik Can ‘Ben 24 saat kim ararsa telefonuna cevap veririm. Bana herkes ulaşır’ diyor. Buradan şunu anlıyoruz, AK Partililer kendi vekillerini bırakıp diğer vekillerin propagandasını yapıyorlar. Ama taleplerini de Can’a iletiyorlar. Talepleri yerine geliyor-gelmiyor onu bilemem ama belli ki Can bu konudan oldukça rahatsız. Benden söylemesi…
Her ne kadar başkanın sahte hesapçıları beni başkanı eleştirdikçe linç etmeye çalışsalar da sağolsun Sayın Başkan onlara karşı eleştirilerimin doğruluğunu göstermek için müthiş bir performans sergiliyor.
Eylül ayının başında bir çocuk, annesinin hesabından Mehmet Saygılı’ya özelden bir mesaj atıyor. Diyor ki “Sayın Başkanım Eba’dan derslere girebilmek için bana ve kardeşime 2 adet tablet alır mısınız? Engelli yardımı harici gelirimiz yok.” Kız çocuğunun bu masum isteğine Saygılı’nın kendi messenger adresinden cevap veriliyor; "Talebiniz, belediyemizin görev ve yetkileri dahilinde bulunmamaktadır”
2 tane tablet dediğimiz toplasan 1000 lira. Hani bir gün müdürler makam arabalarına 15 dakika az binseler, benzinden elde edilecek tasarruf o iki tableti aldırır. Ama almadılar. ‘Belediyenin görev ve yetkileri dahilinde değil’ diyerek eğitim almak isteyen bir çocuğun talebini reddeddiler. Bu olaydan 20 gün sonra 22 Eylül’de, AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkanı Mehmet Özhaseki bir açıklama yaptı. Mehmet Saygılı’da o açıklamayı kendi twitter hesabından retweet etti. Özhaseki açıklamasında şunları söyledi; “AK Belediyelerimiz, öğrencilerimizin ihtiyaç duyduğu başta tablet, bilgisayar, televizyon olmak üzere birçok ekipman desteği sağlayacak’ Özhaseki’nin bu açıklamasından önce zaten birçok belediye tablet dağıtımına başlamıştı. (Kırıkkale yok tabi).
Özhaseki’nin bu açıklamasının hemen akabinde 5 Ekim’de, belediyeden basın kuruluşlarına bir haber metni geldi. Haberde şöyle diyordu; “Uzaktan eğitime ulaşım fırsatı olmayan öğrencilere Kırıkkale Belediyesi desteği devam ediyor. Milli Eğitim Müdürlüğünce EBA’ya erişim yapamayan öğrencilere ulaştırılmak üzere Kırıkkale Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Erol Bakır tarafından Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi’ye ikinci parti tabletler teslim edildi.( İlki Recep Uzelli’nin hediye ettiği tabletlerdi) ”
Evet, halk istediği zaman; ‘belediyenin görev ve yetkilerinde değil’, genel merkez yöneticisi talimat verince; ‘desteğimiz devam ediyor’. Ben demiştim; Saygılı, bir olayda kendisi refleks göstermiyor, bekliyor, 'devlet nasıl olsa bir talimat verir' diyor. Şimdi soruyorum; Sayın Saygılı, siz kimin başkanısınız? Halkın mı yoksa genel merkezin mi? Halkın çok basit, masumane ve gerçekten ihtiyaç olan taleplerini karşılamak için illa genel merkezden talimat mı almanız gerekiyor?
Bu arada o çocuklara ne oldu derseniz; Sayın Vali Yunus Sezer, çocukların ihtiyacı olan tabletleri, taleplerinin belediye tarafından reddedilmesinin ardından bizzat kendisi teslim etmiş. Bir defa daha teşekkürler Sayın Valim. İyi ki varsınız…
HALİL ÖZTÜRK NE YAPIYOR?
Son zamanlarda bana sıkça Halil Öztürk soruluyor. ‘Ne yapıyor neler yapıyor?’ diye. Bende ‘bir muhalefet milletvekili ne yaparsa o da onu yapıyor. Soru önergeleri veriyor, şehrin sorunlarını dile getiriyor’ diyorum. ‘Hayır’ diyorlar ‘o muhalefet vekili değil, ittifak ortağının vekili. Sadece önerge vermekle olmaz’ diyorlar. Bende ‘olur mu öyle şey zaten kendisi de açıkladı muhalefet milletvekiliyim dedi’ diyorum. ‘Hani’ diyorlar “vekil seçilmesinin hemen ertesinde ‘bu şehrin artık Halil Öztürk adında bir vekili var. Bu şehrin liyakat sahibi bürokratları var. Dışarıdan ithal bürokrat gelmeyecek artık’ diyordu ne oldu? Ondan sonra gelenler yine ithal” diyorlar. Bende ‘vallaha bilmiyorum kendisine; Sayın vekil bürokrat atamalarında fikriniz alınıyor mu? Örneğin en son gençlik spor il müdürü atamasında size danışıldı mı? Dışarıdan getirilmesine herhangi bir tepki gösterdiniz mi? Şehre yapılacak atama yada çalışmalar da sizinle istişare ediliyor mu’ diye soruyum, cevap verirse bende cevabını yayınlarım’ dedim.
CAN, TURGUT ÖZDEN’E EL VERDİ
AK Parti Milletvekili Ramazan Can, artık Kırıkkale’de ki son dönemini yaşıyor. Kırıkkale’den bir daha aday olmayacağını kendisi de sık sık dile getiriyor zaten. Tabi kendisinden sonra kimi destekleyeceği de merak konusu. Aslında ilk akla gelen İl Genel Meclis Başkanı Murat Çaykara. Lakin geçenlerde öyle bir açıklama yaptı ki duyanları şaşırttı diyebilirim. Duymayanlar için de ben aktarıyım Can’ın açıklamaları.
AK Parti’nin Delice Kongresi’nde konuşan Can, Belediye Başkanı Turgut Özdem’i adeta yere göğe sığdıramadı. Delice’nin son yerel seçimde en yüksek oy alan ilçe belediyesi olmasına atıfta bulunan Can “Delicede ki başarıyı küçümsemeyeceğiz. Taçlandırmak lazım. Delice Türkiye ve Kırıkkale gündemine oturdu. Burada başarının timsali Turgut Özdem’dir. İlçelere beldelere hatta diğer illere örnek olmalıdır. Halk oy verdi, teşkilat çalıştı ancak en büyük paye Özdem’indir.” dedi ve bombayı patlattı “ İnşallah Delice sınırlarını çoktan aştığına inandığım Turgut kardeşimin, Kırıkkale siyasetinde, Türkiye siyasetinde iyi bir yere geleceğine olan inancım sonsuz. Böyle arkadaşların önünü açmak lazım. Bir kuşak değişimi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Turgut kardeşimi telefonla aradığını ve görüştüklerini biliyorum. Allah muhabbetlerini daim etsin. Kırıkkale’den, Ankara da ağırlığı olacak isimler olmalı. Kısır döngülerle bu tarz siyasetçilerin önünü kesmemeliyiz. Başarısız silik siyasetçilerle Ankara’ya gidince, Kırıkkale silik başarısız olur.” diyerek adeta Özdem’in milletvekilliği adaylığını açıkladı. Bir nevi elde verdi diyebiliriz. Özdem’in önümüzde ki seçimlerde vekillik isteğinin olduğu biliniyordu. Bakalım bu destek Özdem’i sıralamada hedeflediği yere getirir mi seçim zamanı görürüz.
CAN’DAN BİR SİTEM
Bir de Can, yine o konuşmasında kendi partililerine küçük bir sitemde bulundu. Diyor ki “Bir cenazedeyim. O sırada başka partinin vekili geldi. Bizim arkadaşlarımız ‘aaa adama bak. Cenazeye geldi Allah razı olsun milletvekili dediğin böyle olacak.’ diyorlar. Bizim arkadaşlarımız diyor bunu. Kardeşim bende ordayım. ‘Senin görevin diyorlar.’ O, onunda görevi ama onlara paye veriyorlar.” Can haklı mı haklı. Sadece cenazeye gelmekle vekillik görevi yapılmış olmuyor. Eğer yapılıyorsa Can ‘bende geliyorum’ diyor. Üstelik Can ‘Ben 24 saat kim ararsa telefonuna cevap veririm. Bana herkes ulaşır’ diyor. Buradan şunu anlıyoruz, AK Partililer kendi vekillerini bırakıp diğer vekillerin propagandasını yapıyorlar. Ama taleplerini de Can’a iletiyorlar. Talepleri yerine geliyor-gelmiyor onu bilemem ama belli ki Can bu konudan oldukça rahatsız. Benden söylemesi…