“Ambalaj kültürünün göbeğinde yaşıyoruz.Evililik sözleşmesi aştan daha önemli, cenaze ölümden, elbise bedenden, ayin tanrıdan daha önemli. Ambalaj kültürü içerikleri hor görüyor. Söylenen önemli, yapılan değil." diyor Eduardo GaleanoBugün yaşadığımız toplumsal sarsıntılarda bu sözü doğruluyor.Ambalaj kültürünü öylesine benimsemişiz ki; gerçeklere ve içeriklere tümüyle aklımızı, fikrimizi, zekamızı, bilgimizi, birikimlerimizi, öğrendiklerimizi kapalı etmişiz.Sadece dışa bakıyoruz. İçerik ile ilgimiz yok. Dıştan görünüş ve ambalajın cazibesi bizim aklımızı başımızdan almaya yetiyor.Sözü çılgınca alkışlıyoruz, o sözü yerine getirip getirmediğine bakmıyoruz.Cenazede yığınla ağıtlar yakıyor, gözyaşlarını sel ediyoruz, yaşarken kapısını bile çalmıyoruz.İnanç dünyasının hangi birikim ve bilgiye dayandığına aldırış etmiyoruz. Sağlam temeller üzerine kurulu olup olmadığını irdelemiyoruz. Neye inandığını biliyormu eksiği gediği var mı? Tamamlamak veya bilgilendirmek gerekir mi umursamıyoruz. Sakalı var, başı örtülü deyip kapatıyoruz. &&& Ambalaj kültürüne öylesine esir olmuş durumdayız ki, araç alırken bile özelliklerinden ziyade görünüşüne bakıyoruz.Ev alırken kimse depreme dayanıklı mı diye sormuyor? Hangi malzeme ne kadar kullanıldı bakmıyor, baktırmıyor. İçi yapılı mı dış cephesi güzel görünüyor mu? Merakımız bundan ibaret.Bu bakış açımızı keşfedenler, hayatımızı da kolayca yönetiyorlar. &&& Siz diyorsunuz ki; sıkıntı içindeyim zordayım dardayım..Karşı taraf ambalaj kültürü içinden cevabını veriyor alaycı bir tebessüm ile;- Cep telefonun var.Siz diyorsunuz ki; işsiz kaldım, eve ekmek götürecek halim kalmadı…Karşı taraf umursamaz ve Amerikayı yeniden keşfetmişçesine ambalaj kültürün kuyruğundan tutarak cevabı veriyor;- Ağzında kürdan var. Siz diyorsunuz ki; kira, vergi, SGK- Bağkur içinden çıkamıyorum…Karşı taraf sırtına yüklediği ambalaj kültürü ile size yüklenmeye hazır- 18 yıl önce araba mı vardı &&& Sizi duymak, duyduklarına çözüm üretmek için dinlemiyor.Siz susunca cevabı yapıştırmak için sıra bekliyor.Bugün kapanan kepenkleri, o işyerlerinde işsiz kalanları, o insanların ailelerini gündemine bile almayanlar size zoraki gündemlerle ilgilenmenizi istiyor. Önünüze istifa eden bakan, istifa eden istaşere kurulu üyesi, anayasa, gibi konuları koyuyorlar…Hayır, gündem bunların hiç birisi değil…Gündem İNSAN.Evini geçindirmekte, günlük yaşamını sürdürebilmek için, kapısına icra memurları dayanmadan yaşamını yürütebilmek için mücadele eden insan…İşyerini döndürebilmek için gece gündüz çıkış yolu arayan, eşinden çocuğundan gerçek halini saklayarak, bu dar boğazdaki utancının sancısını bile yalnız başına yaşayan insan…İflas ettiğinde dahi, borçlu olduğu kimseleri arayıp “ Beceremedim. Sana olan borcumu mu yoksa çalışanlarımın hakkını mı düşüneyim bunu bile bilemiyorum” diye seslenen insan.Namuslu, dürüst, alın teri ile ekmek kavgasını yaşayan ve bu mücadelesini kimseye zarar vermeden yürütmeye çalışan insan…Başka tarafından mağdur edilmesine rağmen kimseyi mağdur etmemek için çaba sarfeden, kendi canını bile hiçe sayan insan… &&& Bunu ambalaj kültürü içinde, isimlerinin önüne etiket eklemek, ünvanlar taşımak derdinde olanlar anlayamaz…İnsanın insanda hakkı vardır.Hani bir söz var ya; kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak diye…Elbette alacak…Ambalajla uğraşanlar değil, insana değer verenler sağlayacak bunu..
gündem
26 Kasım 2020 - 13:56
Gündem İNSAN
Gündem İNSAN
gündem
26 Kasım 2020 - 13:56