Safını Akılla Belirlemek Konu İran olunca Sağcı/İslamcı kesimde -özellikle sosyal medyada- iki tür uç tavır çıkıyor ortaya. İlki: sanki İran'a "iman etmişçesine" savunuya/abartıya yönelenler. İkincisi: Sanki ağzından İran’la ilgili olumlu bir cümle çıkarsa "İmanından olacağını" düşünürcesine garip bir tavra bürünenler. Eğer derdimiz (her iki bakış için de geçerli) olanı biteni güya inanç üzerinden değerlendirip ona göre tavır almaksa Don Kişotluğunuz hayırlı olsun. Tıpkı yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot gibi sizin de savaşınız sadece kendi içinizde ürettiğiniz "düşmanlarladır." Gerçek düşmanla bir alakası yoktur. Ortadoğu’da on yıllardır devam eden savaşlara bugün yaşı 40-50 üzerinde olan herkes bizzat şahittir. Bu savaşlarda inanç üzerinden slogan atanların gerçek yüzü de çok geçmeden ortaya çıkmıştır. Bunun için tarih bilmemize bile gerek yok. Her şey ortada ve bu ortada olan tarih boyunca da böyle olmuş. Gözümüzün önünde Ortadoğu dizayn ediliyor. Kim kimden yana, kim kiminle kapalı kapılar ardında hesap yapıyor az çok belli. Bir çok insan bu aralar (haklı olarak) rahmetli Necmettin Erbakan'nın Ortadoğu ile ilgili konuşmalarını/uyarılarını paylaşıyor. O gün çok net anlaşılamayan uyarılar bugün gün yüzüne çıkmış durumda. Sol görüşlü entelektüellerin de o günlerde var olan ve bugünlerde hala devam eden Ortadoğu ülkeleri ve ülkemiz yöneticileri ve bunların abd, israil,ingiltere... ile olan ilişkileri hakkındaki tespitleri de ortada. Bu insanların, ekonomi, sömürü ve güç ilişkileri üzerinden dünyayı okuma biçimleri daha gerçekçidir. Niye derseniz bu insanlar rahmetli Erbakan Hocayı bizden önce anlayıp onaylamışlardı. Bu tespitler için kızmayın bana, bizim (sağın/muhafazakarların/İslamcıların) mayamız hamasetle yoğuruludur. Bu yüzden biz akıllıca anlamaktan çok duygusal abanma üzerinden bakarız olaylara. Durumu anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Her şey ortada! Dün Irak'ta, Suriye’de ne olduysa bugün de O oluyor.Bize Hakan Fidan'la Colani’nin Kaysiyun Dağından Şam’ıseyrederek kahve içme anının resimleri gösterildiğinde israilhiçbir engelle karşılaşmadan Suriye’ye ait bütün askeri mühimmatın (savaş uçakları dahil) yüzde seksenini imha ediyordu. Biz Suriye’yi dizayn ettik gibi saçma bir avuntunun sözde gururunu yaşarken Colani İsrail’in güvenliğine siper olduğunun/olacağının sadakat yeminini tekrarlıyordu. Demem o ki, İsrail kime saldırıyorsa onun yanında olmak en önemli tavrımız olmalı. Ayrıca masa başı oyunlarını gözden kaçırmamak dikkat kesileceğimiz nokta olmalı. Duygularımız aklımızın önünde olmamalı. Etraflıca araştırmadan karar vermemeli. Araştırma dediğimiz şey tek taraflı bir okuma olmamalı. Ha bir de korkmayın, İran için dua etmek kimseyi dininden etmez, tabi din sandığınız bağnazlık değilse!
gündem
Yayınlanma: 14 Haziran 2025 - 13:28
Mehmet Akkaya; İsrail-İran savaşı
gündem
14 Haziran 2025 - 13:28