Bir toplumun dinamiğini oluşturan en temel yapı sivil toplum örgütleridir. Bu örgütlenmeler temsil ettikleri kesimlerin ihtiyaçlarını, çözüm bekleyen konularını, çare aranan darlıklarını dile getirme ve ilgilisine-yetkilisine ulaştırma, aracı olma görevini yapmaları için oluşturulmuş yapılardır
Bunlarda kendini içine kapatırsa, toplumla buluşmak yerine sadece birer tabela ve unvan yeri olurlar.
Kırıkkale’de sivil toplum örgütleri ve yarı resmi yapılanmaların demeç vermek, açıklama yapmak dışında şehrin yöneticilerini kendi temsil kitlelerinin sorunlarını aktarma veya istişare maksadıyla buluşmalarını gören oldu mu?
Mesela;
Emeklilerin yaşadıklarını sorunları veya zorlukları iletmek için, milletvekillerini tek tek konuk ederek onlara bunları ileten bir Emekliler Cemiyeti toplantısı duydunuz mu?
Ve ya;
Pandemi sürecinde büyük sıkıntılar çeken, içinden çıkılamayacak derecede zorluklara sürüklenen esnafların yaşamlarını kolaylaştırmak ve bu zor günlerinde yaşadıklarını biraz olsun hafifletebilmek için başta belediye başkanı olmak üzere, şehrin seçilmiş ve atanmış yöneticilerini birlik binasına davet ederek oda başkanları ve yönetimi ile istişarede bulunan Esnaf ve Sanatkârlar Birlik’i toplantısı duydunuz mu?
Ve ya;
Özel okulların yaşadıkları zorlukların yanı sıra, kapalı oldukları dönemlerin sıkıntıları ile boğuşmalarını dile getiren bir eğitim sendikasından haberdar oldunuz mu?
Ve ya;
Çiftçinin tarım alanında yaşadığı fiyat dalgalanmaları nedeniyle maruz kaldığı zorulğu dile getiren birini duydunuz mu? Milletvekilleri ve vali ile istişare edebilmek için üye ve yönetimleri huzurunda bu makamda bulunanları ağırlayarak “Bizim sorunlarımız bunlar” diye ortaya çıkan bir Ticaret Borsası’na şahit oldunuz mu?
Ve ya;
Şehrin en önemli yarı resmi yapılanması Ticaret ve Sanayi Odası’nın iktidar temsilcileri başta olmak üzere, muhalefetiyle birlikte bir toplantı düzenleyerek en azından Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeleri huzurunda sorunlarını aktardıkları ve taleplerini dile getirdikleri bir şeyi gördünüz veya duydunuz mu?
Ve ya;
Sağlıktan, eğitime, din görevlilerinden, belediye çalışanlarına kadar birçok alanda yapılanmalar gerçekleştirmiş isimleri koca koca olan ve gittikleri ortamda “ben sendikayım” diyenlerin temsil ettikleri kesimin sorunlarını dile getirirken veya taleplerini ortaya koyarken sesini duyanınız oldu mu?
Burun mu kıvırdınız?
Hatırlamadınız mı?
Çok zorlamayın hatırlayamayacaksınız da…
Her zaman eleştirdiğimiz siyasetçiler gibi, onlarda kuruldukları koltukların sıcaklıklarına gömülüp kayboldular bu süreçte.
Şehrin buluşmalarının yapılmadığı yerlerde, şehir kaderine terkedilmiş demektir. Şehirde iki gazeteciler cemiyeti bulunmasına rağmen, cemiyetlerin öncülüğünde gerçekleştirilmesi gereken hamleyi internet gazetecisi hayata geçiriyor.
Bugün bu şehirde en azından yorumlarını düşüncelerini aktarmaları ve toplumun bizlere ilettiği sorunların muhataplarına ulaştırılması için internet medyasında yer alan gazeteciler “Kırıkkale buluşmaları” adı verdikleri toplantılar gerçekleştiriyor.
Bunun benzeri toplantıları bu sivil toplum örgütleri de yapabilir, yapmalı…
Bu şehrin birbiriyle konuşamayan gerek sivil toplum örgütleri gerekse seçilmiş ve atanmış yöneticileri şehre büyük kayıp yaşatıyor.
Herkesi kendi kaderine terk ederek, sorunları görmezden gelerek, umursamayarak, umursanmayarak gidilecek yer sadece karanlıktır..
Bu şehir karanlığa sürükleniyor haberiniz olsun